YETER !.. BENİ BUNALTTINIZ !..
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
31 Mayıs 2011’ de iktidar partisi AKP’nin Artvin/Hopa ‘da yaptığı seçim mitingi öncesi halkın ve bölgenin duyarlı aydın önderliklerinin : Bölgelerinde iktidar partisince ihmal edilmişlikleri , bölgenin geçim kaynağı olan çay fiyatlarının zamanında belirlenmemesini , derelerinde yapılan HES (Hidroelektrik Santrallerini ) ve Çay kur’un özelleştirilmesi ile ilgili duyarlıklarda bulunmak amacıyla yaptıkları horonlu protesto eylemleri polisin yasa dışı ilan etmesi üzerine polisle yaşanan gerilim sonucu emekli öğretmen 54 yaşlarında Metin Lokumcu ‘yeter, beni bunalttınız ‘ diyerek, polisin önüne geçerek ellerini arkasında bağlayarak ‘’Haydi al beni kurtar memleketi’ diyor ve o arada yaşanan arbedede polisin kullandığı biber gazı etkisiyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitiriyor.(Haber: ETHA)
Eğitim emekçisi Metin hoca’ya Allah’tan Rahmet diliyorum… Işıklar içinde uyusun… Ailesine , tüm hopa’lılara ve eğitim camiasına başsağlığı ve sabır diliyorum…
Hopa olaylarında yaşanan yasal olmayan bir eylem varsa burada güvenlik konusunda güvenlik kuvvetlerinin görevleri ile ilgili alacağı toplum sağlığı yönündeki insanlığa yakışır tedbirlere aklı selim hiçbir insan karşı olamaz , alınmaması durumunda da her duyarlı insanın tepkisel duyarlılıklarını sergilemesi de toplumun sağlıklı olduğunun bir göstergesidir…
Hopa’da veya ülkenin başka bir yerinde yaşanan toplumsal eylemler ; bu eylemlerin adı ne olursa olsun kangrenleşmiş sorunlar yumağının bir parçası olduğu anlayışı dışında bir mantalite ile toplum sağlığı ve huzur adına bir güvenlik stratejisi uygulandığı taktirde toplumda onarılması zorlaşan sağlıksız gelişmelere sebebiyet verilmiş olunur…Her ne olursa olsun AKP iktidarının mantalitesi ile bunlar terörist, bunlar eşkıya deyip kanlı da olsa bastırma stratejisi uygulanırsa bunun adı faşist uygulama olur…Ve böyle faşizan uygulamalarla da toplumda demokrasi anlayışı yerine hoşgörüsüz, kaba bir anlayışın gittikçe gelişmesine neden olunur…
Elinden ekmek kapısı alınan işsiz emekçi terörist…
Demokratik haklarının savunucusu sendikacı terörist…
Düşüncelerini duyarlılıklarıyla yazan gazeteci yazarlar:
Ergenekoncu…
Darbeci…
Sınav skandallarına karşı protestocu öğrenciler;
Örgütçü …
Terörist…
Çay üreticileri, emekli aydınlar, işsiz öğretmen adayları bilmem her hakkını arayan vatandaş , doğa dostları…
Eşkıya…
Heykeller ucube…
Hayvan üreticileri , ithal hayvan ve ithal etle üretim dışı…
Onlarda şimdilik sesiz, aman dikkat!...
ya eşkıya yada teröristlikle yaftalanırsınız…
Zaten Kürtler toptan PKK’cı, terörist…
İzmir’liler : Gavur…
Bilimsel araştırmalara güvensizlik…
Böyle ortaçağ anlayışı ile ülke yönetimi…
21.yy çağdaş-demokratik Cumhuriyete yakışmıyor…
Yıllarca bu ülkeye insan yetiştirmede emeği geçmiş, hizmet etmiş aydınlatmacı, eğitimci Rahmetli emekli öğretmen Sayın, Sevgili öğretmenimiz Metin Lokumcu , yaşamının sonuna kadar bölgesindeki sorunlara karşı yılmamış, yorulmamış ve tüm enerjisi ile örnek ve önder olmuş , duyarlılık göstermiş tüm bunların mükafatı olarak da faşist uygulamaların mağduriyetini yaşayarak yaşamını kaybetmiş olmasına rağmen üstelik de diğer protestocularla birlikte eşkıya olmakla ,bir yargıç edasıyla Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükmü verilmiş suçlu …Ve üstelik de eşkıya hopa ‘yı esir almış, haberi yokmuş ülkenin bir başbakanı olarak oraya gidince öğrenmiş…çok acı değil mi?...
ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA
Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.
Orda bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.
Orda bir dağ var, uzakta
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
Orda bir yol var, uzakta
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur. (AHMET KUTSİ TECER)
Şiiri yazan’ da Rahmetli öğretmenimiz Metin Lokumcu gibi bir öğretmendir. Ve bir köy öğretmeni… yıllar önce Sivas’ın bir köyünde belki de toplumu yönetenlerin hiç varmadığı köyün sorunlarıyla baş başa kaldığı bir zamanda belki hatırlatırım diye yönetenlere duyumsadıklarını şiir duyarlığı ile yazmıştır…Onca yıllar geçmesine rağmen ne yazık ki uzun süre iktidar olan yöneticiler bile bu ülke topraklarının her karışı , tüm insanlar bizim diyememiştir…Ve de ne yazık ki Hopa’da her ne sebeple olursa olsun güvenlik zafiyeti de demesek ölen bir halkı için ailesine ve yöre insanlarına baş sağlığında bulunmayan ve bu durumdan etkilenmeyen insanını sahiplenmeyen … Ve de üstelik ALLAH-KELAM kelimelerini hiçbir konuşmasında eksik etmeyen bir lider, bir başbakan … Ancak hak arayanlara eşkıya ithamında bulunan Başbakan :
21.yy’ın Demokratik Cumhuriyetine yakışmıyor…
Ülke sorunlarından biri olan yerel yönetimlerde özerklikle ilgili proje sunan , ‘’Sivas’tan öteye geçemiyorlar ‘’ diye, muhalefeti halka şikayet ederek… geçtiklerinde muhalefeti ,
PKK işbirlikçisi olarak suçlama…
Bir siyasi partinin miting’ inde Türk bayrağı sallamadılar diye , o partiyi ve mitinge katılan veya seyirci olan Şırnaklı halkını ihanetlikle suçlama…
Say sayabildiğin kadar suçlular,teröristler,eşkiyalar….
Kısaca nerede ise kendileri dışındakiler hep suçlu…
Sanki ülke potansiyel suçlu …
Ülke potansiyel suçlu ise sorumlusu da bu ülkeyi yönetenlerde değil mi?... Suçlu, terörist, eşkıya insanlar anadan doğma olmadılar ya!...O zaman iktidarın icraatlarından suç oranı bu kadar artmışsa …Üstelik de dokuz yıllık icraatlarının bir sonucu ise iktidarın şikayet etme hakkı olamaz…Oluyorsa böyle bir yönetim anlayışı çağdışıdır: Bu anlayış;
21 yy’ın demokratik Cumhuriyetine yakışmıyor….
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK