DEVLETLER DÜZEYİNDE
DIŞ POLİTİKA
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Devletler düzeyinde dış politika insan hakları etiği temelinde yürütülmelidir.
Bir ülke düşünün en üst düzeydeki devlet yöneticileri, parlamentosu, askeri ve tüm güvenlik güçleri bir emperyalist ülkenin ataması ile iş başında, bu atanmışlar o ülkenin kendi insanı olmasına rağmen atama yapan emperyalist güçler ile işbirliği içinde kendi halkının düşmanı, öldürüyor, en zalim diktatörlüğü halkına uyguluyor.
Bu ülke komşumuz Irak. Tüm toprakları küresel emperyalist güçlerce işgal edilmiş, etnik kökenine göre ülkesi paramparça olmuş, kuzeyinde Irak’ın bir parçası kuzey Kürdistan bölgesi, ABD’nin Ortadoğu projesinin kapsamında kendini devlet olarak ilan ediyor, parlamentosunu ABD emperyalizminin gölgesinde oluşturmuş ve ayrı bir devlet olduğunu iddia etmesine rağmen lideri Celal Talabani’ Irak’ında cumhurbaşkanı olarak ABD emperyalizmi tarafından atanmıştır.
Irak’ta her gün yüzlerce sivil ABD emperyalizminin ve diğer emperyalistlerin askerleri tarafından en zalim işkenceleri ve insanlık dışı uygulamalarından hayatını kaybederken, kuzey Irak’ta Kürdistan bölgesi ABD yandaşlığı ve onun gölgesinde safhasını sürüyor. Liderleri Celal Talabani ve Mesut Barzani ABD’nin ajanlığını yapıyorlar.
Bin yıl birlikte yaşamış bu etnik grubun bugün Irak’ın zaaflarından ve emperyalist işgal güçlerinden yararlanarak ve bu fırsatı kollayarak emperyalist güçlerle işbirliği halinde kendi ulusuna ihanet eden bu etnik grubun yaptığı onurlu bir davranışmıdır? O etnik grubun liderleri ile en samimi bir şekilde kucaklaşmak ve liderlerini en üst devlet protokulu ile karşılamak insan hakları temel etiğine ve emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı vermiş demokratik bir ülkeye yakışan doğru bir ulusal davranışmıdır?
Irak bugünkü hali ile Osmanlı devletinin 1920 yılındaki emperyalist ülkelerce işgal edilmiş, sömürgeleştirilmiş durumuna benzemektedir. Irak’ta günde öldürülen yüzlerce sivil vatandaş emperyalizme karşı vermiş olduğu ulusal kurtuluş mücadelesinde ülkesi için şehit olmuş Irak vatandaşıdır. Böyle bir ülkede insan haklarından bahsedilemez. Böyle bir ülke yönetiminin meşruluğu olamaz. Böyle bir ülke yönetimi ile uluslar arası işbirliği ve ulusal antlaşmalar sürdürülemez.
Irak yönetimini meşru görmek Irak halkına en büyük kötülüktür. Böyle bir ülke yönetimini meşrulaştırmak Irak halkının onurlu ulusal kurtuluş mücadelesine en büyük saygısızlıktır. Irak yönetimini meşrulaştırmak kurtuluş savaşı vermiş bir ulusun halkının onurunu zedelemektir.
Bir ülke düşünün Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile birlikte 80 yıl kaderde, tasada birlikte olmuşlar, Çar feodalitesine ve emperyalist işgalcilere karşı birlikte savaşmışlar, Sovyetler Birliğinin dağılmasını fırsat bilip Azerbaycan Cumhuriyetini arkadan vurmuş Karabağ bölgesi ile birlikte on iki şehrini işgal etmiş, bununla da yetinmemiş ülkesinin vatandaşları olan Azerilere en zalim işkenceleri uygulamış, öldürmüş ve tümünü Azerbaycan’a göç ettirerek tüm mal varlıklarına el koymuştur. Azerbaycan’ın Nahçıvan özerk bölgesinden canlı tanık Himmet Aliyev’in anlattığına göre, lağım boruları içerisine çocukları doldurup borunun açık taraflarını kaynak yapıp benzin döküp çocukları yakmışlar. Kocalarının karşısında karılarına tecavüz ettikten sonra öldürmüşler.
Bu işgalci ve zalim ülkede kuzey komşumuz Ermenistan devletidir. İşgalci ve zalim Ermenistan devleti ABD’nin Doğu Karadeniz projesinin eşbaşkanı olarak ABD emperyalizmine hizmet etmektedir. Böyle işgalci ve zalim bir ülkenin yönetim anlayışı görmezlikten gelinemez.
Küresel emperyalizmin baş aktörü ABD emperyalizmi, kuzey Irak’ta Ortadoğu projesi ile, Ermenistan ve Gürcistan’da Doğu Karadeniz projesi ile de İsrail devleti benzeri ileri karakollar yaratarak Ortadoğu ve Asya’da lokal savaş stratejisi ile bölge ülkelerinin toplumsal istikrarsızlığını sağlamak suretiyle bölgede varlığını sürmek projesi içindedir.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Çağdaş-medeni, uygar ulus, bağımsız ve onurlu devlet olmak için emperyalistlerle ve zalimlerle savaşmış, ulusal kurtuluş savaşı vererek, mazlum uluslara da önderlik etmiştir. Bugün emperyalistlerle işbirliği içinde olan bir yönetim anlayışı Mustafa Kemal Atatürk’ün ideolojisi olamaz, olmamalıdır.
Irak’ta Irak halkı tarafından ABD emperyalizminin egemenliği ve işgali sona erdirilmeden, Ermenistan işgalci yönetiminin ve anlayışının Ermenistan halkı tarafından sona erdirilmeden insan hakları etiği temelinde devletler düzeyinde işbirliği ve temaslar
sürdürmenin barışa hizmet etmeyeceği aşikârdır.
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
vetheknurettinozturk@hotmail.com
KAĞIZMAN,23.10.2008
NOT :Bu yazının yayımlandığı site ve gazeteler;
1-Kars ÖLÇEK gAZETESİ VE SİTESİ:23-24.10.2008
http://www.haberolcek.com/makale/156/devletler-duzeyinde-dis-politika.aspx
GAZETE:Sayı,4007/23.10.2008