PAZARTESİ SENDOROMU
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Bu gün 10 Aralık, Pazartesi:
Koşum at’ı olduk…
Sırtımızda kamçılar habire koşuşturuluyoruz, ondan mıdır?...Ne?..
At olduk at…
At hastalığına yakalanıyoruz ;
Pazartesi Hastalığına…
Halbuki kaliteli ve dengeli yaşam zindeliğinin pazartesilere yansımaları olmalı, daha verimli üretim olmalı özgür yaşama dair…
Genellikle atlarda ve iş öküz’lerinde görülen Pazartesi hastalığı ; hayvanların hafta sonu istirahat günlerinde ,iş günlerinde beslendiği gibi kalorisi yüksek yemlerle beslenen hayvanların aniden işe koyulmaları sonucu miyoglobinuriyle karakteristik metabolik bir hastalıktır …Dokularda ve kanda yorgunluk asidinin (laktik asit ) birikimi ile oluşan bir çeşit kas hastalığı (azotüri=feçli miyoglobinüri)…Genellikle pazartesi ortaya çıktığı için bu ad verilir…
Bu hastalığın tedavisi yapılmadığı sürece bu hayvanlar paralitiktir, çalışamaz ve verimde alınamaz…
Bu hayvanların tedavisi , dokularda biriken yorgunluk asidinin elimine edilmesi veya bu hastalığın oluşmasının hazırlayıcı sebeplerini yaratmamak gerekir ….
Toplumlarda da , atlarda ve iş öküzlerinde görülen benzer semptomlar, beslenme ile ilgili ortak yönleri var ama sebep sonuç ilişkisi farklı…
Şöyle ki; hayvansal ve bitkisel protein içeren besinlerle sağlıklı dengeli beslenemeyen sadece tahılla beslenen ve çağdaş değerlerle düşünsel olarak da beslenemeyen toplumlar , sadece pazartesileri değil tüm yaşam günleri pazartesi sendromun da koyun sürüsü misali duyarsız,uyuşuk ,,algı kanalları tıkalı ve özgür yaşamlarına dair bağımsız düşünsel yaratıları olmayan köle ruhlu , biatcı bir hastalığın kurbanıdırlar…
Gerçek istatistik bilgi sahibi olabilme şansımızın olmadığı fakat toplumsal yaşamımıza yansımaların gittikçe vahim sonuçlar doğurduğu gözlenmektedir.
Ramazan ayında iftar sofrası kurulan çadırlara bir kepçe yemek için hücum eden insanlarımızın ve siyasi partilerin sadaka feodal ekonomik siyasi destek politikasında yaşanan rağbet beslenme yetersizliğinin sosyal ve ekonomik boyutu …
İthal edilen canlı hayvana ve hayvansal protein ile hayvan yemi olarak da en yararsız samana muhtaçlık ...
Ülkemizin sosyo-ekonomik durumunu izah etmekte ve;
Kurban bayramlarında tüketilen hayvansal proteinin halkımızın tüm yaşam günlerindeki tüketilen boyutu ile arasındaki dengesizliği , protein açlığı ,toplumsal protein açıklığını görmezlikten gelemeyiz…
Sadece bu örnekler toplumun sosyal durumunun çağdaş yaşam standartlarında ve çağdaş gelişim ekseninde ,düşünsel ,bağımsız ve özgür olmasının imkansızlığını göstermektedir…
İnsanlık tarihinin sosyal gelişim süreçlerinde sosyo-ekonomik ve toplumsal yönetimin kültürel değerlerinin bireylerin özgürleşmesine yönelik , kolektif evrimsel çağdaş gelişmeleri algılayan toplumlar çağdaş standartları yakalayabilmişlerdir.
Feodal despotik tiranların egemenliği ve faşist diktatörlüklerin egoları egemenliğindeki toplumlar çağdaş gelişmelerin gerisinde yok olmaya mahkum olmuşlardır…
Ankara,10.12.2012
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
vetheknurettinozturk@hotmail.com
vetnrtoztrk@gmail.com
vetheknurettin@yahoo.com
https://twitter.com/vetheknurettin
http://vetheknurettinozturk.tr.gg/ANA-SAYFA.htm