Ülkemiz 12. cumhurbaşkanını belirlemek için ilk turu 10 Ağustos 2014 Pazar günü, ikinci tura kalma durumunda 24 Ağustos 2014 Pazar günü seçime gidecek ve bu seçimin bir dönüm noktası öneminde olduğunu algılamamız gerekiyor.
Diyeceksiniz neyin dönüm noktası!
Tarihsel olayların diyalektiğini algılamayan toplumların körlüğü dönüşü zora sokan ülkeyi uçuruma götürür.
İktidarın ülke yönetiminin başından beri tüm çabalarının otokratik bir yönetimi yaratmak olduğu belli olmasına rağmen oportünist döneklerin verdiği destekler iktidarı daha da güçlendirmiştir, ve cesaretlendirmiştir. Sol ve ulusalcı oportünist dönekler ufak çıkarları için ülkenin ortaçağ karanlığında yaşatılmasının suçlularıdır.
İlk defa ülkede cumhurbaşkanı seçimi yapılıyor olması otokratik yönetimin kurulmasında uluslararası alanda meşru göstermek olduğu ve toplumsal gücün tek adamda olmasını meşrulaştırmaktır.
Bu seçimin demokratik anlam taşımadığı ve içimize sindiremediğimiz adaylarla yapılacak bir seçim olmasına rağmen iktidarın çok güvenerek ve son gelişmeleri hesaba katma öngörüsünde olamadan kendi yaptığı yasalarla seçim yapması ve geri dönüşleri olmadığı için otokratik yönetim anlayışının mahkûm edilmesi fırsatını halk yakalamıştır. Onun için bu tarihsel dönüm noktasını toplumun aydınlığı yönüne dönüştürülebiliriz. Şimdiye kadar büyük bir yanılgı içinde olan sol ve ulusalcı döneklerin davranışlarını gözden geçirmeleri tarihsel zorunluluktur.
Solculara sesleniyorum. Diyalektik materyalist düşünce dogmatik değildir, çağımızın bilimsel düşüncesidir. Bilimsel düşünce toplumun diyalektik yapısı içinde ışığı yaratabilecek doğru çizgiyi görebilmektir. Ülkemiz Ortadoğu da bir ateş çemberi içine sokulur durumda bu durumdan kurtuluşun anahtarı bilimsel düşünebilmektir. Dogmatizmden kurtulmadan bilimsel düşünebilmek mümkün değildir.
Bu tarihsel fırsatı değerlendirerek diktatoryal gelişmelerin önünü kesmek halkçı ve yurtsever bir anlayış içinde herkese görev düşmektedir.