Bu başlık ‘’ Belleğimde Mezar Taşları ‘’24 Ocak 1993 yılında faşist karanlık güçlerce katledilen Araştırmacı yazar sevgili Uğur Mumcu’nun sevgili kızı Özge Mumcu’nun babasının katledilişinin 20. yılında kaleme aldığı duygularını bu günkü Cumhuriyet Gazetesinde paylaştığı yazısının başlığı…
Uğur Mumcu katledildiği yıl kızı Özge küçük bir çocukken morg, mezar ölüm, öldürme tanımlarının bilincinde değilken ,babasının katledilişi,daha sonra babası ile aynı kaderleri paylaşan tanıdık aydınların,karanlık güclerce yok edilen diğer ülkemin aydınlık yüzlerinin izleri , onların aileleri ile Uğur’ların kaderlerinin kesiştiği ve tüm bu acıları yüreklerinde his eden aydınların,yurtseverlerin,insan olan herkesin ortak paydadaki yaşamların belleklerinden silinmeyecek olan acıların izlerinde mezar taşları , her duyarlı insana ,yurtsevere ,demokratik örgütlere,aydınlara,parlamentodaki halkın temsilcilerine ,parlamentoya ve devlete büyük sorumluluk yüklemektedir…
Uğur Mumcu, yazıların da laik Cumhuriyet yönetimimizi yıkmaya çalışan aydınlanma karşıtları karanlık güçlerin plan ve stratejilerini araştırmacı gazetecilik kimliği ile aydın duyarlı düşüncesini tüm toplumla paylaşırken çağdışı güçleri hoşnut etmiyordu…
Ve aydınları sindirmek adına bu yürek susturulmak istendi…
Ama yanıldılar , katledilişinin 20.yılında uğur’ların yüreği her geçen zaman daha bilinçli bir arada kök salıyor…
Bu günkü Cumhuriyet gazetesinde sevgili kızı Özge Mumcu , yaşadıkları ile çocukluğundan belleğinde kalan izleri paylaşırken; aynı sahifede Uğur Mumcu’nun ‘’Sesleniş…) yazısı paylaşılmış…
’’Dağ gibi birer delikanlıydık…Vurulduk ey halkım,unutma bizi …’’
Unutulmadınız sevgili Uğur…
‘’Uğur Mumcu’ya ‘’adlı şiirinde, halaoğlum rahmetli eğitimci, Şair Ahmet Özaydın, duygu ve duyarlığını şöyle dile getirmişti…
Bir kalem kırıldı
Aydınlıktan korkanlarca
Uğur Mumcu’nun kalemi
Öylesine saçıldı ki boyası
Dört bir yanına ülkenin
Ses oldu,
Bayrak oldu, deniz oldu
Ve Mustafa Kemal oldu
Şimdi tüm Türkiye
Uğur Mumcu’nun kalemi.(A.Özaydın)
Aydınlanma güçsüzlüğüne itilmiş bir halkın emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin ,gericiliğin karanlık dünyasını görmesi mümkün değildir…
Artık uyanma ,aydınlanma zamanıdır…
Mikroplar karanlıkları sever…
Yobazların, sömürücülerin . faşizmin korkulu rüyası aydınlanmadır…
Bu gün ,20 yıl önce faşizmin karanlık güçlerince Uğur Mumcu ile Gaffar Okan’ın katledilişinin yıldönümüydü…
Uğur Mumcu’yu ve onunla aynı kaderi paylaşan tüm aydınlanma yolunda kaybettiklerimizi sevgiyle, saygıyla anıyorum… Işıklar içinde uyusunlar…
Onların aydınlık yolu rehberimiz olacak , insanlık tarihinin beyaz sahifelerinde ölümsüzleşmişlerdir…
Karanlıklar peşinde olanlar tarihin çöplüklerinde hep lanetle anılacaklardır…