vetheknurettinozturk
p  
  ANA SAYFA
  İNSAN HAKLARI
  ÖZGEÇMİŞİM:VETERİNER HEKİM NURETTİN ÖZTÜRK
  ŞİİRLERİM-6
  ŞİİRLERİM-5
  ŞİİRLERİM-4
  ŞİİRLERİM-3
  ŞİİRLERİM-2
  ŞİİRLERİM-1
  ANI-KÖYÜN GÖNÜLLÜ BEKÇİLERİ
  MAKALE-KARANLIĞIN İÇİNDEN IŞIK YARATABİLMEK
  MAKALE-TERCİH ÇAĞDAŞLIKTAN VE DEMOKRASİDEN YANA OLMALIDIR
  MAKALE-DALGALAR ALIP GÖTÜRÜYOR TÜM ÇAĞDAŞ KAZANIMLARI
  MAKALE- EMPERYALİZM HEDEF ŞAŞIRTIYOR
  MAKALE:TARİHİ FIRSAT İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
  ANI:DELİ KASIM
  ANI:YAKINDA YAKINDA(ANI)
  MAKALE- İNSANLIĞA HİZMET EDENLERE VERİLEN ÖDÜLLER
  ÖYKÜ:TAPTIK
  MAKALE:BİLLOSU
  ÖYKÜ.-ZİLO İLE ZİLLİ
  MAKALE-20,YY SOSYALİZMİNE ELEŞTİREL BAKIŞ
  MAKALE-ZAMANI GELDİ ODAK NOKTADA BULUŞMALI
  MAKALE-OLEY HANOŞ BEY AMCA MUHTAR
  MAKALE- KARANLIĞA SÜRÜKLENME ÇABASI
  MAKALE-GARANGUŞ KULU EMİ
  MAKLAE-MUHTAR AMCANIN BAKKALI
  MAKALE-SOL SİYASET TABANDA DUYARLILIK YARATMALI
  MAKALE-ÖZGÜR İRADESİ VE ŞEFFAF OLMAYAN SİYASET KARA DELİĞE GÖMÜLÜR
  MAKALE-BAHAR YAKLAŞIRKEN
  MAKALE-YAŞAMIN DİNAMİKLERİ
  MAKALE-DENK OLMAYAN DENKLEMLER
  MAKALE-KAVGANIN ŞAFAĞINDA ÖZGÜRLEŞEN OVALILAR VE DAĞLILAR
  MAKALE-EZO’NUN İSTANBUL SEYAHATI
  MAKALE- HUKUK AYAKLAR ALTINDA OLURSA
  MAKALE-GELECEK SINIFSİZ TOPLUMA GİDİŞ YÖNÜNDEDİR
  MAKALE-78 KUŞAĞI DEVRİMCİ GENÇLERİN DÜNYASI
  MAKALE-DOWNER COW SENDROMU (YATALAK HASTALIĞI)
  MAKALE-SEÇİMLER VEHALK AVCILIĞI(DEMAGOJİ)
  MAKALE-ÖLDÜRÜLEMEYEN İNSANLIĞIN ÖYKÜSÜ
  MAKALE-DEDEMİN AHIRINDAKİ SERVET
  MAKALE- SEÇİM SANDIĞINDA HANGİ SİYASİ PARTİ GÖRÜLMELİDİR?...
  MAKALE-ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ İSTİYORUZ!..
  MAKALE-ADALET TERAZİSİNİN İBRESİ
  MAKALE-ÇÖKÜŞ
  MAKALE-SÜMBÜL NİNE
  MAKALE-ÇAĞDAŞ DEVRİMCİ AYDIN YAZARLARIN SORUMLULUĞU
  MAKALE-TORUNLARI DİNLEYİN KARDEŞİM..!
  MAKALE-ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ VE HAK DİRENİŞİ
  MAKALE-DEMİRCİ HACI NEVO
  MAKALE-SÖYLENE SÖYLENE YILDIZLARA GİTTİLER...
  MAKALE-ARADIĞINI BİLMEYEN BULDUĞUNU ANLAMAZ
  MAKALE-SATILIK KÖY
  MAKALE-TÜM DÜNYA YAMALI BİR BOHÇA
  MAKALE-90. YILINDA KURULUŞ RUHU İLE LAİK CUMHURİYET KUTLANMALIDIR
  MAKALE-CUMHURİYETİN YALPALAMA DÖNEMLERİ
  MAKALE-KÖRDÜĞÜM
  MAKALE-ORTAÇAĞ SERÜVENCİLERİNİN NİYETİ BAŞKA
  MAKALE-DUVARLARIN ARKASINDAKİ GÖLGELER
  MAKALE-DÜNYANIN KURULUŞU BÖYLE DEĞİL!..
  MAKALE-SIRTINI DAYADIĞIN DUVARLAR YIKILIYOR FARKINDA MISINIZ ?..
  MAKALE-EMPERYALİST SAVAŞLAR
  MAKALE-ŞAFAK VAKTİNDE
  MAKALE-GÜZEL KARDEŞİM
  MAKALE-ALİ ÇAVUŞUN DON LASTİĞİ
  MAKALE-ARARATIN OĞLU BATTAL
  MAKALE-EVRENSEL KİMLİKLİ İNSAN
  MAKALE-VATANI BÜYÜTMEK
  MAKALE-NİNNO SEFER
  MAKALE-DUVARLARLA SAVAŞANLAR
  MAKALE-SİYASİ ÇİZGİ
  MAKALE-HEYKELTRAŞ HÜSNÜ
  MAKALE-STATÜKOCU SİYASET
  MAKALE-YOLUN SONU
  MAKALE-GÜLLÜBAĞ'IN IŞIĞI SÖNDÜ
  MAKALE-TUZAK
  MAKALE-EN ETKİN AKİL TARİH BİLİNCİDİR
  MAKALE-EMPERYALİZMİN KÜRESEL SÖMÜRGECİLİK STRATEJİSİ
  MAKALE-İPİN UCUNU KAÇIRMAMAK GEREK
  MAKALE-BARIŞ SÜRECİNDE TEPKİLERİN OLUMSUZ DERİNLEŞMESİ
  MAKALE-ÖRGÜTLÜ DEMOKRATİK KÜRESEL GÜÇ
  MAKALE-MUTLULUK VE BİZARLIK ÜZERİNE
  MAKALE-TOPLUMLARDA PSİKOLOJİK ORTAM VE DÜŞÜNCE
  MAKALE-ÇAKAR ALMAZ
  MAKALE-GÖZÜ KARA GAZETECİ ÖNER DAŞDELEN
  MAKALE-BARIŞ YOLU
  MAKALE-ZORUNLU UYGUNLUK YASASI HAKKI
  MAKALE-AYDINLANMA MEŞALESİ NASIL SÖNDÜRÜLDÜ?..
  MAKALE-FAŞİZM DEVLET POLİTİKASIDIR
  MAKALE-KAMUOYUNUN YOK SAYILMASI
  MAKALE-''BELLEĞİMDE MEZAR TAŞLARI
  MAKALE-ÖLÜMSÜZLEŞMENİN TORPİLİ YOK
  MAKALE-KOKARCA MI OLDUN?..
  MAKALE-KORKUNUN PANZEHİRİ BİLİNÇTİR
  KUTLAMA:ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
  MAKALE-SORUN NEREDE ?..
  MAKALE-ÇÜRÜYEN KAPİTALİZM CAN ÇEKİŞİRKEN
  MAKALE-SOSYAL EVRİMİN PUSULASI
  MAKALE-PAZARTESİ SENDROMU
  MAKALE- KIYAMET SENARYOLARI
  MAKALE-HER ŞEY BİR BÜTÜNÜN İÇİNDEDİR
  MAKALE-DOĞANIN DİYALEKTİK GELİŞİMİNDE İNSAN
  MAKALE- ÖLÜMSÜZLÜK ÜZERİNE
  MAKALE-GÜRCİSTAN'DAN OT İTHALI
  MAKALE-CUMHURİYET,DEMOKRASİNİN RUHUDUR
  MAKALE-ORTADOĞU YANGINI VE YAŞAMA HAKKI
  MAKALE-KÜRESEL DEMOKRASİ ALDATMACASI
  MAKALE-TUTMAYAN HESAPLAR
  MAKALE-AYDINLIK DEVRİMCİ BİLİMSEL DÜŞÜNCEDEDİR
  MAKALE-YAŞAM VE ÖLÜM
  MAKALE-ÇAĞDIŞI ANLAYIŞ KARANLIĞINA GÖMÜLÜR
  MAKALE-DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
  MAKALE-BÜYÜK TAARRUZ
  HER GÜNÜNÜZ BAYRAM OLSUN
  MAKALE-BİLİMSEL SOSYAL DEVRİMİN DİYALEKTİĞİ
  MAKALE-TİLKİ İLE ACEMİ KURNAZ KARGANIN PLATONİK AŞKI
  MAKALE-ORTADOĞU ŞEYTAN ÜÇGENİ
  MAKALE-.TOPLUMLARIN PARLAYAN GÜNEŞLERİ
  MAKALE:EKOSİT-JENOSİT, İNSANLIK SUÇLARI
  MAKALE-ÖLÜMSÜZLEŞENLER
  MAKALE-ORTADOĞU BATAKLIĞI
  MAKALE-SÖZÜN GÜCÜ DEMLENMİŞ İLİMDİR’
  MAKALE-ANADİL'DE EĞİTİM ÜZERİNE
  MAKALE-SİYASİ VE ULUSAL İRADE
  MAKALE-27 MAYIS 1960
  MAKALE-AKBABAGİLLER(LEŞÇİ ASALAKLAR
  MAKALE-EMPERYAL KÜRESELLEŞME ULUS'LARIN MİLLİ İRADELERİNİ YOK EDEN YENİ-SÖMÜRGECİLİK ALDATMACASIDIR
  MAKALE-ALGI KANALLARIMIZ TIKANMIŞ MI?..
  MAKALE-TOPLUMLARDA SOSYAL ADALET KARMA EKONOMİK SİSTEMLE MÜMKÜNDÜR
  MAKALE-KEMİRGENLER ( SEVİMSİZ PARAZİTLER)
  MAKALE:YOSUNLAŞAN SİYASET
  MAKALE-GUGUKGİLLER (KULUÇKA ASALAKLARI)
  MAKALE-UTANMAZ EŞEĞİN YAPTIĞINA BAK HELE!..
  KUTLAMA_15 NİSAN DÜNYA SANAT GÜNÜ
  MAKALE_YAŞAM DİNAMİĞİNİN VAROLUŞU ÜZERİNE EKOSİSTEMİN ETKİSİ
  MAKALE- EMPERYALİST OLİGARŞİ İŞBİRLİKÇİLERİ
  MAKALE-YILDIZLARINI ARAYAN İNSANLAR
  MAKALE-BİLİMSEL VE AKILCI DÜŞÜNCE TOPLUMSAL YAŞAMDA EGEMEN OLMALIDIR
  NEVRUZ(NEWROZ)-SEVGİ GÜZELLİK İSTER
  MAKALE-DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
  MAKALE-TOPLUMLARDA ÖNYARGISAL HÜKÜMLER NEDEN ETKİN HALE GETİRİLİYOR?...
  MAKALE-ÜRETİMSİZLİK VE İŞSİZLİK ÜLKEYİ SÖMÜRGELEŞTİRİYOR
  ANMA-ÇANAKKALE ZAFERİNİN 97.YILI
  MAKALE-ÖZGÜRLÜĞE SÜZÜLEN IŞIK
  MAKALE-ÖLÜMSÜZLEŞEN DOST
  MAKALE-DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜN SOSYAL BOYUTU
  MAKALE-14 ŞUBAT 'SEVGİLİLER GÜNÜ'
  MAKALE-ÖZGÜR İNSAN VE ÖZGÜR TOPLUM
  MAKALE-TOPLUMLARDA UNUTTURULAN TARİH BİLİNCİ
  MAKALE-YAKIŞTIRMA
  MAKALE-GÜNEŞİN ÇOCUKLARI ZOR DURUMDA
  MAKALE-SUÇLU KİM?..
  MAKALE-YAŞAMIN İÇİNDEN KESİTLER
  İZİN :VETERİNER HEKİM NURETTİN ÖZTÜRK
  MAKALE -İNSAN:BEN MİYİM?...O MU?...
  MAKALE-YEMİN BOYKOTU ÇÖZÜM DEĞİL!..SİYASETE AĞIR BEDEL ÖDETİR...
  MAKALE-AYDIN OLMA SORUMLULUĞUNU DUYUMSATAN VETERİNER HEKİM'LİK MESLEĞİNDE ÇALIŞMA KOŞULLARI
  MAKALE-HİZİPÇİLER VE FIRSATÇILAR İŞ BAŞINDA
  MAKALE-İLKESİZ SİYASETİN MAHKUMİYETİ
  MAKALE-NEO-LİBERAL ENTEL SÜLÜKLER
  MAKALE-DEMOKRASİ ANLAYIŞINA VE KÜLTÜRÜNE SAHİP OLMAYAN SİYASET
  MAKALE-YETER !..BENİ BUNALTTINIZ !..
  MAKALE-KARANLIKLAR AYDINLATILDIKÇA VE RENKLER KAYNAŞTIKÇA İKTİDARIN UFKU DARALIYOR
  MAKALE-MUHALEFET SİVAS'IN ÖTESİNDE GÖRÜLÜNCE İKTİDAR HAVALE GEÇİRMEYE BAŞLADI
  MAKALE-HEDEF KİTLE TABANINDA DİNAMİZM YARATAMAYAN SİYASİ PARTİLER İKTİDAR OLAMAZLAR
  MAKALE-SAĞIRLAŞAN SİYASET
  MAKALE:BİR ÇILGIN PROJEDE BENDEN,ÇAĞDAŞLAŞMA VE UYGARLAŞMA PROJESİ
  MAKALE:ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ SEMBOLÜ,'UCUBE' İNSANLIK ANITI İDAM EDİLİYOR
  MAKALE-YÜREKLERİN SES OLDUĞU MEYDANLAR
  MAKALE-EBELENEN DEMOKRASİ
  MAKALE :ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA'DA HALK HAREKETLERİNİN PERDE ARKASI
  MAKALE-SANAT İNSANIN YAŞAM MÜCADELESİNİN BİR OLGUSUDUR
  MAKALE-REFARANDUM'DA AKIL TUTULMASI YAŞANMASIN
  MAKALE-NATO'NUN İŞLEVİ DAHA DA ARTTI
  MAKALE-SİSTEM DEĞİŞİME GEBEDİR
  MAKALE-ORTAÇAĞ'IN KARANLIK DESPOTİKLERİNE VERİLEN PRİM LAİK-CUMHURİYETİN RUHUNU İNCİTMİŞTİR
  MAKALE-KARAÇARŞAFLI,TÜRBANLI SOL TAKİYECİLİĞİ
  MAKALE-YA TUZ KOKARSA!
  MAKALE- EMPERYALİZM KUŞATMASINDAKİ ULUSLARIN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ
  MAKALE-EMPERYALİZM TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜ ÇÖKERTMİŞTİR
  MAKALE-SOSYAL DEVLET NİTELİĞİ'NİN ZAYIFLAMASI TOPLUMUMUZU CEMAATLEŞTİRMEYE İTMİŞTİR
  MAKALE-KIRSAL KALKINMA VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIK KARMA EKONOMİK SİSTEMLE MÜMKÜNDÜR
  GÖZLEM:EVRENSEL KÜLTÜREL DEĞERLER İLE KAYNAŞAMAYAN TOPLUMLAR
  MAKALE-ÜLKEYİ YÖNETMEYE TALİP OLANLAR
  MAKALE-DEVLETLER DÜZEYİNDE DIŞ POLİTİKA
  MAKALE-YENİDÜNYA STRATEJİ VE GÜÇ
  MAKALE-TEPEGÖZ(ABD VE AVRUPA EMPERYALİSTLERİ) KAFKASYA'DA İLK RAUND'DA BASATIN TOKADINI YEDİ
  MAKALE-KÜRT SORUNU ÜZERİNE
  MAKALE-SAMSUN'DA DOĞAN GÜNEŞ
  MAKALE- BİR YUDUM İNSAN
  MAKALE-SOYADI KÜÇÜK AMA YÜREĞİ BÜYÜK KAĞIZMAN'LI OZAN VE YAZAR SAİT KÜÇÜK
  MAKALE-EMPERYALİST KÜRESEL KRİZİN PANZEHİRİ IRAK'LI GAZETECİNİN SİHİRLİ PABUÇUDUR
  MAKALE-ABHAZYA VE OSETYA SORUNU ÇÖZÜM-BARIŞ
  NAZIM HİKMET RAN
  MAKALE-HABERİN YENİ ADRESİ BURHANETTİN YIMAZ PARLAMENTOYA TAŞINMALIDIR
  IĞDIR YÖRESİNDEN GÖRÜNTÜLER
  GRUP EZGİLİ YÜREK
  BİLİM VE TEKNİK
  GAZETELER
  FOTOĞRAFLAR
  KİTAP KÖŞESİ
  ATATÜK'ÜN İZMİR İKTİSAT KONGRESİ KONUŞMASI
  MAKALE-KÜRESEL DÜNYADA BESLENME SORUNLARI
  ALINTI -EYVALLAH GÖZÜM
  ALINTI-ZÜMRÜD-Ü ANKA SİMURG
  ALINTI-SOKRETESİN SAVUNMASI
  ALINTI-ÖMER HAYYAM
  ALINTI-ŞEYH BEDRETTİN
  ALINTI-HACI BEKTAŞ VELİ
  ALINTI-NEYZEN TEVFİK
  ALINTI-ARAS BİZİM İÇİN HAYAT DEMEK!
  ŞAİR:Y.FAHRETTİN KARAHAN
  ULUSLARARASI İLİŞKİLER
  Ziyaretçi defteri
  Gazete
  İletişim
  ANASAYFA-2
  KUŞLAR
MAKALE- BİR YUDUM İNSAN
 

                           GÖZLEM




BİR YUDUM İNSAN
                                                          
ÖĞRETMEN HÜSEYİN ÖZAYDIN

KARANLIĞA BİR MUM YAKTI
AYDINLATMAK İÇİN
KARANLIKTA YOK EDİLDİ
     Iğdır-tuzluca ilçesinin Yukarı Çıyrıklı köyü tanınmış ailelerinden Ali Eşref’in oğlu Kurban Ali ÖZAYDIN ile Gaziler bucağının tanınmış ailelerinden Meşhedi Mehmet Hüseyin’in kızı Hayrunnisa ÖZTÜRK görücü usulu evlenmelerine rağmen mutlu birlikteliklerinden Abbas Ali, Behman, Haydar, Behrem, Mehmet, Settar,iki çocuk bu arada doğumlarından sonra isim almadan ölmüşler,  Hüseyin, Ahmet ve Himmet adlarında on bir erkek çocukları olmuş ailenin ekonomik uğraşılarının büyük çoğunluğu hayvancılığa dayalı olduğu için bu uğraşılarında insan gücüne gereksinim fazla olduğundan ve diğer taraftan eğitimin fazla yaygınlaşmamasından HÜSEYİN oluncaya kadar çocukları ilköğretimden sonra eğitimlerine devam edememişlerdir.
     Anne –baba karar almışlar bundan sonrakileri sonuna kadar okutacaklardı.
    Aile her yaz aylarında hayvanları ile birlikte yol iz olmayan dağları aşarak Ağrı il sınırına yakın DAHOL yaylasına giderler çadır kurarak çoluk çocuk sonbaharın soğukları başlayana kadar orada hayvanlarını otlatıp  ürettikleri hayvansal ürünleri ile tekrar kışlakları olan köylerine dönerlerdi.
    Bu serüven böyle devam ederken 1946 yılının yine yaz aylarının birinde koyunlarını sağarken anne Hayrunnisa’nın doğum sancıları başlar.  
     Komşu kadınlar anne’yi çadıra alırlar.
      Doğa’nın ayrıcalıklı yüce varlığı olan diğer insanlar gibi o da anasının rahminden insan olarak toprağa düştü .Bu toprağa düşüş öyle sıradan bir düşüş değil ,bir volkanın patlayışı larvalarının yeryüzüne dağılışı gibi bir ses ,bir ses ki,dağ taş yankılandı,tüm obaya yayıldı.Kara kara bulutlar boşaldıkça boşaldı,çocuğun sesi gök gürlemesine karıştı,dağ taş,oba inim inim   inledi,her taraf sel su,peşinden tüm obayı bir baştan bir başa büyük bir gök kuşağı sardı.
     Ağabeysi koca Haydar , yengesi Nazeni şaşırıp dona kaldı.Hiç böyle bir doğum görmemişlerdi
    Koca Haydar ‘’bu neydi böyle yarabbi’’dedi.
    Nazeni ‘’bu neydi böyle   ,hayırdır inşallah’’dedi.
     Komşular ‘’hayır dır ,inşallah’’dediler.
     Nazeni ile Haydar’’bunda bir şeyler var’’dediler.
     Anne çocuğunun doğumunu başarmış   ,çok kan kaybetmişti,gittikçe bitkinleşiyordu.Yaylalar doktorsuz ve ebesiz olur,orada ya doğa ya da insan galip gelir.Kim güçlü ise o yaşamını sürdürür.Bu sefer anne ve çocuğu galip gelmiş yaşama merhaba demişlerdi.
     Adını birkaç gün sonra koydular. Çünkü baba oğlunun doğumundan habersizdi, Anne doğum sancısı ile kıvranırken o köyde kendileri ve hayvanlarının yiyeceği için kan ter içinde mahsulün hasat işleri ile uğraşıyordu.
      Anne çocuğunu çadırda emzirirken köye haber yolladılar , babasına müjdelediler.Babası köydeki işlerini bitiremeden yaylaya döndüğünde karısı çocuğuna ninni söylüyordu.
                ‘’uyusun da büyüsün oğlum
                  Köyümüze öğretmen olsun
                  Yanımdan hiç ayrılmasın ninni….’’
 
    Babası adını HÜSEYİN koydu . Bir de en gözde koyunundan kurban kesti, kurban etinden obadaki komşularına dağıttı.Herkes ‘’analı babalı sağlıcakla büyüsün’’ dediler.
 
     Yıllarca HÜSEYİN anasının kucağında DAHOL yaylasına gitti. Kuzular otlattı,ev ve tarla işlerinde aileye yardımcı oldu.HÜSEYİN büyüdükçe her şeyi araştırıyordu.Bir gün tarlalarında susuzluktan oluşmuş çatlakları bir çubukla ile kapatırken,babası sordu oğlum ne yapıyorsun ‘’yağmur yağarsa çukurlardan akıp gitmesin’’diye cevap verdi.
 
       HÜSEYİN her büyüdüğünde bilinçleniyor ,köylerinin sorunları ile ilgileniyordu.Bir gün tarlalarında ki çukurlara baktı,köylerinin güneyini bir baştan bir başa yalayarak geçen koca Aras nehrine baktı,köylerinin doğusundan   Arpaçay ilçesinden akıp Aras nehrine dökülen çaya baktı,köylerinin güneyindeki koca TEKELTİ dağının yeşilliğine baktı,köylerinin kuzeyindeki yüksek tepedeki ziyaret denilen yere baktı kocaman ağaçlar,yemyeşil tepe ,şaşırdı,bu kadar suyun ve yeşilliğin   ortasında bu köy bozkır olamaz ,susuzluktan toprak çatlak çatlak olamaz dedi.
 
      O zamanları lisede okuyordu. Köylerinin Aras nehrinden sulanması için sulama kanallarının yapılması ve Aras kenarındaki toprağın Arasın azgın selinden kurtulması için set çekilmesi gerektiğini, eğer bunlar yapılırsa hem ziraat gelişecek hem de köy cennet gibi yemyeşil olacak düşüncesi ile ilgili yerlere defalarca dilekçeler yazarak girişimde bulundu .Köy ihtiyar heyetinin il bazındaki    tüm başvuruları,Ankara’ya kadar gidilerek millet vekilleri ile tüm görüşmeleri sonuçsuz kalıyordu.Çünkü Yukarı Çıyrıklı   Köyü aydın bir köy ve Mustafa KEMAL ATATÜRK’ün ilkelerine bağlı ve sağ partilere taviz vermeyen hep muhalefet olduklarından kasıtlı olarak iktidar bu köye ilgi göstermiyor ve hizmet getirmiyordu.
 
       Aras nehri boyunca tüm tarlalarda çeltik ekiliyor ,çok iyi de verim alınıyordu.Bu tarlaları koruyan bir set olmadığı için ilkbaharın yağan yağmur ve yüksek yerlerden eriyen kar sularından oluşan azgın selden nehir yatak değişiriyor ve tüm ekili çeltik tarlalarını yok ediyordu.Bu yerlerde çeltik ekimi çoğu zamanları doğanın insafına bağlı oluyordu.Çeltik ekimi bir daha ki mevsim tekrar yatak değiştirirse tarlaların taşları ayıklanarak erozyondan geride kalan toprakla yapılabiliyordu.Çünkü köyün en sulak yeri bu Aras kıyısıydı.Çeltik üretimi susuz yapılamaz.Köylülerin bu çilesi böyle devam ederken kasıtlı olarak Atatürk’çü olan bu köyün cezalandırılması HÜSEYİN Hocayı çok üzüyordu.
(KUCAĞINDA ÇOCUKALARI OLAN HÜSYİN HOCADIR.)



     
       HÜSEYİN HOCA ‘nın gittikçe toplum bilim felsefesi ve sınıf bilinci gelişiyordu.HÜSEYİN HOCA doğumu ile birlikte kurulan DP tarafından Kemalist devrimlerinin yozlaştırılarak tüketildiği ve özgür bireyin ümmet toplum stratejisi ile köleleştirildiğini ve tekrar ABD emperyalizminin mandası haline getirilmeye çalışıldığını n bilincindeydi.
     HÜSEYİN HOCA, köylülerini toplumsal sağlıklı yaşam,teknik ziraat ve hayvancılık,demokratik yaşam konularında devamlı aydınlatma mücadelesi içinde iken,bazı çevreler rahatsız oluyor ve onu gözden düşürmek için komünist yaftası vurmaya çalışıyorlardı.
    Tuzluca ilçesinin Pirli köyü ilkokulunda öğretmen iken ‘HÜSEYİN HOCA öğrencilerine komünistlik öğretiyor ‘diye iftiralarda bulunuyorlar. Jandarmalar tarafından savcılığa getirtilir.Hoca’nın isteği üzerine öğrencileri de savcılığa getirtilir.Her bir öğrenci elinde T.C. Anayasa kitapçığı ile savcılıkta anayasadan maddeler okurlar.’’öğretmenimiz bize bunları öğretiyor,öğretmenimizi çok seviyoruz’’söylerler.HÜSEYİN HOCA ‘’eğer bu öğrettiklerim anayasamız, ATATÜRK ilke ve devrimleri komünistlik ise ben de komünistim ‘’diye savunma yapar ve tahliye edilir.
 
        HÜSEYİN HOCA’nın kardeşi Eğitimci şair ve yazar AHMET ÖZAYDIN’ın ‘’ARASIN TÜRKÜSÜ’ adlı şiir kitabında ağabeysi Hüseyin’in acılı anısına yazdığı şiir ile HÜSEYİN HOCA’nın öğrencisi TURGUT KAL’ın öğretmeni hakkındaki düşünceleri ;


Soldaki,Hüseyin Hocanın abisi Şair Ahmet ÖZAYDIN
Sağdaki,benİm
             BEN PİRLİ KÖYÜNDEN TURGUT KAL
 
           Ben Pirli köyünden Turgut Kal
           Çatlak toprak suya hasret
           Suya hasret bağ bostan
           Suya hasret davar mal
           Yürür ova onunla,
                                        Yürür
                                           Devran, yürür can.
            Beynime ilk özgürlük tohumunu o ekti
            Karanlığı ortasından biçerek
            Al-yeşil   şafaklara ,
                                      Mavi aydınlık kavşaklara
                                            O götürdü beni.
 
       Bir yapı ustasının ağır işlek elleri ,
       Mahpus   cigarasındaki dost ezgileri gibi
       Onun türküleriyle kavruldum.
       Uzun kıvrık kirpikleri ardından baktı:
        ‘’Ne Everest’in yüksekliği
       Ne okyanus derinlikleri ölçüsü değil   bilginin
       Bunların hepsi,evet hepsi
        Gözlerimizi boyamak
        Ve unutturmak içindir sorunlarımızı.
 
      Şimdi alın bir kalem
      Zeytun   kızın  türküsünü çizin
      Kara buğday tanesine gülüşünü
      Dağdan aşağı sırtında   şelesiyle
                         Üç büklüm yürüyüşünü
                         Sabah alaca karanlıkta
                        Başa ferman düşünü çizin’’dedi.
     Sonra , sol eli cebinde tahtaya döndü
      Usta bir terzi gibi
      Kara tahtayı tam ortasından
                              İkiye böldü
                  ‘’Burada kurt ,burada kuzu’’
 
      1970’de kara bulutlar yurdumuzu sarmıştı .Fabrikalarda işçiler,yüksek okullar da öğrenciler,aydınlar kıyılıyor,memurlar sürülüyor,temel gıda maddelerinde    spekülasyonlarla yaratılan kıtlık,fırsatçıların iftiraları günden güne artarken bölgemizdeki feodal çelişkilerden doğan hesaplaşma neticesi HÜSEYİN HOCA’nın bir kulağını dişlemişti kör Kıyas.
       Eğitimci şair ve yazar AHMET ÖZAYDIN’ın ‘’DENİZLERİN TÜRKÜSÜ ‘’adlı şiir kitabında bu olayı ‘’TELEFONDAKİ SES ‘’adlı şiiri ile şöyle anlatıyor.
                      TELEFONDAKİ SES
        1970,Emek Oteli
        Sabah saat beş
         Koşarak iniyorum merdivenleri
         Kara kocaman telefon
         Telefondaki ses onun sesi
         Kulağımı kopardı kör kıyas
         Iğdır’da hastanedeyim.
                     İşte bir yaşamı bitiren haber
                     Bir daha düzelmeyen ve
                                     Kendini bitiren insan
   
       Eylül 1970
        Tuzluca ,sabah dokuz
         Dağlardan, köylerden toplanmış bir sürü
                                                                  Gözü dönmüş
        Saldırdılar üstümüze , yumuldular pervasızca
        Sonra jandarma sardı dört yanımızı
        Dört duvar arasından faşistlerin
                                             Höykürmeleri
                                                       Alkışlanıyordu.
       Yüreğim değirmen taşında ezilir gibi
                               Yüreğim durmadan kanıyor
       Bu sersefil anlar takılınca usuma
        Pırpır eder hücrelerim
                                             Utanırım.
 
       Doğa’nın ayrıcalıklı bir yüce varlığı olan bu insanın artık gururu rencide edilmişti.Bu toplumda yaşamanın anlamsız olduğu huzursuzluğunu kendinde bulan HÜSEYİN HOCA bir süre sessiz yalnız başına kalır.Düşünmeye dalar.İnandığı toplum bilim felsefesi onda yaşam aşkını yeniden doğurur.doktora gider.Bacağından alınan bir parça adale ile dişlenmiş kulağına estetik ameliyatla kavuşur.
       Kendi köyü Yukarı Çıyrıklı köyü ilkokuluna tayın yaptırır .Eski baba evini onarır,karısı ve çocukları ile birlikte bazen mutlu bazen mutsuz bir yaşam sürmeye çalışır.Toplumsal çelişkiler onu aşırı derece huzursuz etmeye tekrar başlar.Askeri faşist diktatörlüğün,tüm toplumda yarattığı korku imparatorluğu paranoyası ,örgütsüz bırakılan kitle,kapatılan demokratik kurumlar,en ağır bir şekilde cezalandırılan sol ve Atatürk’cü gençlik,Deniz ,Hüseyin ve Yusuf’ların idama mahküm edilişleri,yok edilen demokrasi ve özgürlükler,paylaşımcı ve dayanışmacılıktan uzaklaştırılan böyle bir toplum HÜSEYİN HOCA’yı yalnızlaştırarak duygusallıklarının esiri etmiş,hiç alışık olmadığı alkolün müptelası olmaktan kendini kurtaramamıştır.Sıkıntıları giderek artarak devam ederken sık sık ilçeye içkili lokantaya gider olmuş ,bu yolda arkadaşlar edinmiştir.
      Güzel oturaklı   konuşması hoş sohbeti çok kişinin hoşuna gider. Onunla sohbet için içkili ziyafetlere davet edenler gittikçe çoğalır Bu çevre bu yaşam onu aşırı derece de rahatsız edince İZMİT ilinin bir köyüne tayın yaptırmasına rağmen alkol peşini bırakmaz.Oradan bir yıl sonra tekrar Tuzluca merkez Atatürk ilköğretim okuluna tayın yaptırır.Hüseyin hoca’yı bu hale düşüren düzen onunla uğraşmaktan vazgeçmez,hep göz hapsinde takip eder.Çocukları ve eşi çileli kendisi perişan .Bunun bilincinde olmasına rağmen yozlaştırılan harap olmuş yaşamı daha cazip geliyordu ona.
      Dönüşü olmayan bu yaşamı onu bitirirken ‘’bu yaşamımla size mutluluk veremem ‘’diyerek karısından ve çocuklarından ayrılır. Nafaka bağlanması için karısından resmi olarak boşandığı halde yine onların özlemi ile yanıp tutuşur. Çocuklarının maddi sıkıntı çekmemeleri için karısına Kars belediyesinde memurluk işi ayarlar.Onları Kars’a yerleştirdikten sonra kendi tayınını Balıkesir’in bir köy okuluna yaptırır.
       Hüseyin hoca alkol tedavisi için birkaç kez karar vermesine rağmen başarılı olamaz.hoca çok yetenekli ve yaşamı seven bir öğretmendi..Küsmüştü bir kere hayata.
       HÜSEYİN HOCA Kemalist devrim felsefesini benimsemiş birisiydi .Onun için Kemalist düşünce ve felsefeden çok şeyler bekliyordu,ailesinin ve köylülerinin yaşadığı feodalizm zulmü onu çok üzüyordu.Bizim toplumumuz feodalizme ve emperyalizme tekrar mahküm edilmek için mi devrimler yaptık diyordu.Yozlaştırılan CUMHURİYETİN temel ilkeleri ABD emperyalist işbirlikçileri feodal kompradorun yönetimleri ATATÜRK’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğin cezalandırılmasında Hüseyin hoca ‘da nasibini almış geleceğe olan umutlarını tüketerek yok edilmiştir.
      HÜSEYİN HOCA 18 yıl köy çocuklarını eğitti, yetiştirdi.Bu köy çocuklarının çoğu yüsek okullardan mezun oldular.Devletin önemli kademelerinde görev yaptılar ,yapıyorlar.Onun hiç sönmeyen yaktığı mum etrafını aydınlatmaya devam ediyor.Hani bir söz var.’mumun ışığının kendisine faydası yok ama etrafını aydınlatıyor.Onun köylüsü aydınlandıkça HÜSEYİN HOCA’nın toprağı bol ışıklı olacaktır.
           HÜSEYİN HOCA 7 KASIM 1981 tarihinde   Balıkesir’de bir otelin alt katındaki kahvehanede başı avuçları arasında çocuklarına büyük özlem duyarak duygusal hal yaşarken yaktığı mumun köylülerinin aydınlık yarınlarını düşünmüş mutlulukla yaşamına son vermiş olabilir. Benim bu halimi görenler Hüseyin hoca bir gün intihar eder diye düşünebilirler diyordu bazen Ama çoğu zamanlarında ‘İntihar zayıf insanların işidir ‘ diyen bir insanın intihara karar vermesi mümkün müdür? Bilemiyoruz.Otelin üçüncü katından gündüz öğle vakti caddeye kim attı,kendisi mi karar verdi.Kardeşleri hiçbir ip ucu bulamadılar.Tabuta koyup getirdiler Tuzluca’ya .Babasına kardeşlerine yığın yığın insanlar geldiler baş sağlığına. ATATÜRK gibi bir insandı, yazık oldu hocaya bir dahiydi hoca Allah rahmet deyip bağışladılar.Resmi kaldı.adı kaldı bir de yaktığı mum kaldı hafızalarda .
 
                HOCA
          Öyle perişan
          Öyle sefildi ki
Gözleri öyle büyümüştü ki,
         Dünya
     Dünyayla insanlar
          Tüm canlı
              Cansız varlıklar
                         Kaybolmuştu
                                  Gözlerinin
                                         Gittikçe
                                             Büyüyen
                                           Kör karanlığında
Birden bire
          Sönmüştü
             Gözlerinin ışığı
               her şey kaybolmuştu
                         Birden
                                  Bire.
Karanlık
       Basamak
           basamaktı
           Basamaklardan
              Yükseliyordu
                 Adımları
                    gözlerinden
                       Daha büyüktü.
Göremediği
          Bilmediği
             Dur
                Diyemediği
                    Bir şey
                     Kör karanlığın
                       Basamaklarından
                         Yükselmesine
                                Yardımcı
                                     Oluyordu.
Basamağın sununa geldiğinde
                    Bakmak istedi
                       Aşağıya
                            Göremedi
                                   Aşağıyı
Olanca gücüyle bağırdı
                           Yüreği
                               Parçalandı
                                   Ruhu
                                       Karardı
Tüm bedeni tutuştu
               Yandı
                   Yandı
                        Kül
                           Oldukça
                              Söndü
                                Söndükçe
                                    Rüzgar
                                          Külünü
                                               Savurdu
                                                     Havaya
                                                          Tozla
                                                           toprak’la
                                                                  Kayboldu.
 
        HÜSEYİN HOCA’nın o hiç sönmeyen yaktığı mum köyünü öyle aydınlattı ki,büyük göç yaşamasına rağmen tüm erkek ve kız çocuklar okudular.Aydınlıktan ve güneşten yana olan bu çocuklar köylerinde yaşamlarını sürdürmemelerine rağmen hocadan devraldıkları demokratik mücadele bayrağı ile direnerek köyün tarımsal sulama kanallarını yaparak ARAS’ın nimetlerinden faydalandılar. Başta kayısı ve elma olmak üzere her türlü meyve bahçeleri, her türlü sebze ekim alanlarını   köyün geçim kaynağı haline getirdiler.O çeltik tarlalarını ARAS’a set yapılarak kurtardılar.Çeltik ekiminden vaz geçerek o tarla yerlerinde oluşan kocaman göl,yeşeren boy boy bol sazlıklar göçmen kuşların üreme merkezi haline geldi,500’ün üzerinde kuş türü üzerinde kuş bilimcileri araştırmalarını yapmaktadırlar.Burada oluşan kuş cennetindeki göçmen kuşlar Afrika ile Y.Çıyrıklı köylüleri arasında bir kardeş köprü kurdular.
      O    bozkır olan köyden eser kalmadı yemyeşil bir köy oldu. Eski kerpiç evler yıkılarak yeşillikler içinde taş   ve   betondan    modern evler yapıldı. Büyük şehirlerde yaşayan Yukarı Çıyrıklı Köylüleri köylerinden kopmadılar, Kendilerine yazlık evler yaparak yaz tatillerini birlikte paylaşarak geçirmektedirler. Kars-Iğdır anayoluna bağlı olan çamurlu köy yolu asfatlandı ,köy içine parke taşı döşendi. Tertemiz ve yeşilliklere bürünen köy Hüseyin Hocanın özlem duyduğu sosyalleşerek ve demokratik gelişme göstererek tam bir köy kent haline getirildi.
     Bu gün y.çıyrıklı köyünden Hüseyin Hoca’nın okuttuğu onlarca yüksek tahsilli bürokrat var. Bu okuyan insanlar köyü güneş gibi aydınlatmaktadırlar .
    Aydınlıktan, barıştan, kardeşlikten paylaşarak yaşamaktan   yana olan HÜSEYİN HOCA hep anılarak yaşatılacak ve onun demokrasi mücadele çizgisi sürdürülecektir.
   Şair ve yazar Ahmet Özaydın’ın ‘DENİZLERİN TÜRKÜSÜ ‘adlı kitabından bir şiir ile yazımı noktalıyorum
             ANILAR’DAN
           Dahol Yaylasında çiçekler açtı.
          Sular gürül gürül,
          Ömürden yana.
 
          Dahol Yayla’sında karlar eridi
          Şakıdı dereler,
         Gönülden yana.
 
         Dahol Yayla’sını sisler bürüdü,
         Uludu köpekler
         Hayından yana.
 
        Dahol Yayla’sında kara bir çadır,
        Sallanır direği,
        Kahırdan yana.
 
        Dahol Yayla’sında mor koyunlar var,
        Açılır içtenliğe,bahara
        Kocaman yürekler barıştan yana.
  
   NUR İÇİNDE YATSIN. ÜZERİNE YILDIZLAR YAĞSIN
 .HÜSEYİN HOCA’YI SAYGILARIMLA ANIYORUM.
   ALLAH RAHMET ETSİN.
   Veteriner hekim Nurettin ÖZTÜRK
   vetheknurettinozturk@hotmail.com 
Bu yazının yayımlandığı siteler ve gazeteler;
1-facebook;21.04.2010
https://www.facebook.com/note.php?note_id=385879382975
2-Kağızman Gözlem Gazetesi int sitesi:10.05.2010
3-ölçek gazetesi int sitesi:22.04.2010
http://www.haberolcek.com/makale/385/bir-yudum-insan.aspx
   GAZETESİ:Sayı,3911/27.06.2008

4Kağızmanın sesiGazetesi:Sayı,607/07.07.2008
 5-Siyasal Birikim Gazetesi int sitesi,12.05.2010
http://www.siyasalbirikim.com.tr/haber.php?haber_id=5933
 6-Iğdır Hudut Gazetesi int sitesi,09.06.2010
     Gazetesi:Sayı,09.06.2010/2199yıl.9
 7-Kağızman fm:10.05.2010


TARİH: 8 EYLÜL PAZARTESİ  
   
PAYLAŞ  
 
 
Bugün 109 ziyaretçi (126 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol