ABHAZYA VE OSETYA SORUNU
ÇÖZÜM – BARIŞ
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Kafkasya ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir bölgedir. ABD ve Avrupalı Emperyalistler anlaşılan bu bölgede hep bir kaos yaratma uğraşı içinde olacaklardır. Hem köken olarak akrabalık bağlarımız hem de komşu oluşları nedeniyle olup bitenlerden kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Ülkemizin bu bölgede izleyeceği dış politikayı tarih baba’nın toplum bilinci ve Mustafa kemal Atatürk’ün “akıl ve bilim” mirasının “yurtta sulh, cihanda sulh” şiarı anlayışı temelinde; Ahtapotların oynadığı satranç tahtasındaki taşların hareketlerinin akıbetlerini çok iyi hesap ederek; ülkemizde yaşayan Abhazya ve Osetyalı akrabalarımızın İstanbul’da 27.08.2008 tarihindeki özgürlük ve Bağımsızlık coşkularında ve sevinçlerinde ülkemiz politikasının hayal kırıklığı yaratmaması ve gürcü vatandaşlarımız ile Gürcistan’daki akrabalarının üzülmeyeceklerine özen gösterilmesi gerekmektedir.
Kafkasya’da yaratılmak istenen kaos emperyalist bir yayılmacı politikadır. 30 Ağustos’larda kutladığımız zafer bayramı 30 Ağustos 1922 tarihindeki emperyalistlere indirilen balyoz’un yani Büyük Taarruz’un yıldönümüdür. Ülkemizi paylaşmak isteyen Avrupalı Emperyalistler unutmayalım ki, 1922 tarihinde (bugün Kafkasya da maşa olarak Gürcistan hükümetini kullandıkları gibi) İzmir’i işgal etmek için Yunanistan hükümetini maşa olarak kullanmışlardı. Tarih tekerrür etmez, fakat Emperyalist dümenler yüzyıllar geçse de hep aynı senfoni orkestra ile hareket ederler. Sonunda kudurmuş köpekler gibi felç olmaktan kendilerini kurtaramazlar, ama uyumuş toplumları uykularından uyandırırlar. Şimdi aynı senfoni orkestra ile 8 Ağustos 2008 tarihinde Güney Osetya’yı ABD’ yanlısı Gürcistan’a işgal ettirmek suretiyle bu savaşı başlattılar.
On altı yıldır Gürcistan idaresinin otoritesinin bulunmadığı halde, Gürcistan’ın Güney Osetya özerk bölgesinin başkenti Tshinvali’ye saldırması ile birlikte Abhazya özerk bölgesine de bir gün doğdu ve her iki özerk bölge birden bekledikleri bağımsızlık yolunda bir adım atılmış oldu. Osetya ve Abhazya’ların bayram etmeleri haklarıdır.
Emperyalistler Gürcistan’ı aynı kuzey ıraktaki Kürdistan kesimini kullandıkları gibi maşa olarak kullanıyorlar. Maşa ancak ve ancak ateş taşıyor. Barış’ın üzerine ateş götürdüler.
2000 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel kırk yılda bir olsa da Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya, Osetya, Abhazya ve Türkiye’yi kapsayan “Kafkasya Ekonomik ve Siyasi işbirliği Projesi” ile doğru bir istikrar ve barış projesi gündeme getirmişsede esgeçilmiş, nedense Türkler her zaman başlangıçta çok iyi düşünceler ileri sürer bir türlü zamanı değerlendirilemez. Atatürk’ün “akıl ve bilim” mirasını unutur, iş işten geçer fakat sonunda işi bitirir.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk “Türk çetin işler başarmak için doğmuştur.” demiştir. Buna inanıyor ve ümit ediyorum ki; bu proje fazla kan dökülmeden gerçekleşir.
Ülkemizin önerdiği “ Kafkasya Ekonomik ve Siyasi İşbirliği Ortaklık Projesi” tartışmasız bir çözümdür. Çözümsüzlüğü yaratacak olan Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan yönetimleridir. Çünkü bu ülkelerdeki yöneticiler tam bir tarih bilincini unutmuş ABD ve Avrupa emperyalist yanlısıdırlar, kendi özgüven duygularını yitirmişlerdir. Bu ülkelerdeki iktidarlar ya akıllarını başlarına alıp sağduyu sahibi olmaları gerekir, ya da iktidarlarını sahiplerine devretmelidirler. Eğer ülkelerini ve komşularını düşünüyorlarsa tarih baba’nın bilinci ile duyarlılıklarını ve politikalarını geliştirirler.
Türkiye hükümeti ise; ülkemizi de tehdit eden bu meselenin çözümü için muhalefetle ya tam bir diyalog içinde olmalı, eğer ABD’yi bırakmaları zor ise, iktidarı sahiplerine teslim etmeliler.
Kafkasya dönüm noktasında, ya barış hemen sağlanmalı ya da dilim varmıyor savaş demeye. Ya barış, ya barış. En büyük görev Türkiye ve Rusya’ya düşüyor. Bu bölgede AB’nin (Avrupa Birliği’nin) bir alternatifi olarak Türk devletinin projesi ile çözüm olacaktır. Osetya ve Abhazya muhakkak bağımsız devletler olarak devam etmelidir. Bölgede ekonomik ve siyasi işbirliği ile ülkeler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi yönünde büyük çaba sarf edilmelidir. Hızla yaralar sarılmalıdır. AB bir emperyalist sömürü birliği olmasına karşın bu bölge bir barış gölü haline gelmelidir. Ortak askeri güç oluşturmalı, ortak para, gümrük birliği, ekonomik kalkınma fonu oluşturmalı, kültürel faaliyetlerle halklar kaynaştırılmalıdır.
Kısacası Emperyalistler Karadeniz’den hemen çekilmelidir. ABD ve Avrupalı emperyalistler ve bunların işbirlikçileri devre dışı kalmadıkça barış zor olacaktır. ABD ve Avrupalı emperyalistlerle birlik yıkımdır, çözümsüzlüktür. Önceki yazılarımda hep yazdım.
Asya’da yenidünya oluşuyor. Bu yenidünya içinde yer almayan Asya ve Ortadoğu ülkeleri ekonomide ve bağımsızlıkta başarı şansları olmayacaktır. Rusya-Çin, Hindistan ve İran şimdiden birlikte hareket etmeye başladılar bile. Türkiye gerek jeostratejik ve gerekse jeopolitik güç bakımından en şanslı büyük bir ortaklık kurabilecek bir konumdadır. Amerika ve AB boş hayallerdir.
Tarih baba bilinci ve Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş çizgisi dış politikada takip edilmelidir.
Kafkasya’da oluşturulacak ortak birlik sonucunda Gürcistan-Osetya ve Abhazya arasındaki tüm sorunlar kendiliğinden çözülecektir.
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
vetheknurettinozturk@hotmail.com