
HEYKELTRAŞ HÜSNÜ
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Anılarımdan bir demet ve haksız bir atama :
1983 yılında Bakanlıkça görülen lüzum üzerine Kars –Kağızman ilçe Tarım müdürlüğünden Sivas-Divriği ilçe Tarım müdürlüğüne Veteriner Hekim olarak zamansız sürpriz atanmam oldu…
Bu atanmamın haksız bir atama olduğu gerekçesiyle , bir kaç defa Ankara’ya giderek ilgililere başvurdum. Atanmamı durdurma mümkün olmadı…
Müsteşar dosyamı inceledi ‘’hakkın da bir durum yok bende anlayamadım’’ bir şeyde yapamayacağını, kendini aştığını söyledi…Bende Danıştaya dava açarak Kağızman’dan ilişiğimi kestim…Sivas’a yollandım…
Benim talebim olmadan görülen lüzum üzerine Sivas İl Tarım müdürlüğü emrine zamansız haksız tayın olmam Sivas İl müdürlüğü’nde iyi bir intiba yaratmadığı, ihtiyaç olmadığı halde Sivas’tan uzak Divriği ilçesine atanmam ve gösterilen ilgiden kendini belli ediyordu…
Sevgili meslekdaşım, Sivas İl Tarım Müdürünü de ikna edemedim. Gideceksin , gideceksin Divriğe , dedi durdu…
Divriği ilçesine vardığımda sanki uzaydan göktaşının açtığı bir çukura düşmüş gibi oldum…
Çocuklar Kağızman’da , hafta sonları izinsiz ilçeden çıkmak yasak olduğundan , meslek icabı her an aranmam ,tek tırnaklı hayvanlarda ruam taraması gibi yoğun işlerden dolayı bir kaç ay eve gidiş olmadı…
Danıştaya açtığım dava sonucunu beklerken, iki ay sonra dava yeni açılan Sivas bölge idare mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderildi.. Mahkeme de bir tek başkan vardı.. Gittiğimde çay kahve, ne zaman sonuçlanacak soruyorum… Mahkeme başkanı yeni iki hakim atandı ,haftaya göreve başlayacaklar erken sonuçlanır inşallah…İnşallah …Her gittiğimde atanan hakimlerin istifa etkilerini gelmediklerini , yenileri atanmış haftaya inşallah derken bir yılan hikayesi oldu bizim dava mahkemesi …
Divriği de altı ay görev yaptım… Kağızman’dan ayrılırken ilçe kaymakamı ; ‘’olmayasın üç beldenin birinden ,Divriği’den,Gürün’den ,Darende’den’’ öğren neden böyle söyleniyor demişti…
Bir zamanları Sivas’ta tek lise varmış, bu beldelerin çocukları lisenin en zeki ve çalışkanlarıymış, öğretmen soru sorduğunda hep bunlar parmak kaldırıyormuş, öğretmen parmak kaldıran çocuklara, olmayasınız bu beldelerden diye soruyormuş …
Gerçektende çok zeki , çalışkan ve kültürlü Divriği’liler… Mesai’den sonra oturduğum kahvehanelerde bir grup etrafımı sarardı..Onlara çay söylerdim…Ben kalktıktan sonra bir enayi bulmuşuz her gün çayını içiyoruz diyorlarmış…Bu grup bir arada dolaşmaz ancak onların deyimi ile benim gibi enayi bulduklarında bir araya geliyorlarmış…Masanın etrafında her biri ayrı yöne otururlardı…İçlerinde akademisyen , Amerika’da bir zaman doktora yapmışından, öğretmen, mühendis ,şair,yazar çeşitli mesleği olanlar vardı…
Bunlardan HÜSNÜ’yü anlatmak istiyorum…
Hüsnü; bana anlatılan, Ankara’da Maliye Bakanlığında müfettiş olarak görev yapıyormuş, Kızılay da öğrenci olayları içine düşmüş, kafasına bir demir çubuk isabet etmiş ,daha sonra uzun bir tedaviden sonra malülen emekli olmuş…Yaşamını memleketi Divriği ‘de sürdürmeye başlamış…
Hüsnü, o müfettişlik mesleğinden olacak ki, her gün manavları dolaşıyordu, günlük fiyatları belirliyor ,fiyat listesi hazırlıyor,bir süretini manava bir süretini ilçenin belediye panosuna asıyordu…Herkes Hüsnü’yü çok iyi tanıdığı için olgunluk gösteriyorlardı…
Hüsnü , koltukların da defterlerle dolaşıyordu…Gittiği kahvehanenin bir köşesinde bir masa da yalnız başına bir kaç saat memur gibi sessizce çalışıyordu..Defterlerine kendince notlarını yazardı, çayını içerdi… Daha sonra masanın üzerine çıkar, politikacı gibi konuşmaya başlardı, 3-5 dakika çok mantıklı bir nutuktan sonra zırvalayacağı an bırakır giderdi…
Hüsnü , çeşitli ülke başbakanlarına mektuplar yazardı. Yazdıklarını yine masanın üzerinde kahvedekilere okur sonra postaya verirdi…
Divriği İlçe Tarım müdürlüğü karşısında ilçe mezarlığı vardı. Mezarlıktan her gün tak tak sesler geliyordu..Merak ettim yavaş yavaş mezarlıktan gelen sese gittim…Gördüğüme şaşırdım…Hüsnü kocaman bir taşı yontuyordu..Taştan sanat değeri olan insan fiğürleri yapıyordu. Yaptığı bu insan fiğürlerini belediye önünde sergiliyordu…
Hüsnü’nün resim sanatı, şiir yazma sanatı , felsefe ,politika vs gibi bir çok yetenekleriyle ,tertemiz giyimli,taş yontma dışında hep kravatlı gezerdi…
Hüsnü’nün terbiyesine, sakinliğine , efendiliğine diyecek yoktu. Kafasının gidip gelme zamanını biliyordu. Zırvalayacağı an sessiz, sakin bir yere gider, toplumdan uzaklaşırdı…
Hüsnü gibi farklı yetenek ve mesleklerden olanlar da az değildi… Anlattıkları çoğu 1980 faşist askeri diktatörlüğün işkencelerinden bu hale gelmişlerdi…
Altı ay Divriği ‘de görev yaptım… Divriği halkının insanlık yönünü çalışkanlığını , kültürlü oluşlarını gözlemledim…Mezraları ile birlikte yüzün üzerinde tüm köylerine hizmet verdim, dostluklar kazandım…
Divriği, bir takım sosyal olanaklardan mahrumiyet bir yer olmasına rağmen Divriği Demir Çelik , iş yönünden Divriği halkına hayat ve yaşam veriyordu. Bir çok Divriğ’li iş imkanı buluyordu…
Divriği dostların anlattığı, Divriği Demir çelik madenciliği özelleştirildikten sonra çok az çalışanı kalmış, işçi alımı durma noktasına gelmiş, yaşam zorlaşmış, metropollere göç hızlanmış , köyler bitmiş …
Divriği’den ve dostlarımdan ayrılırken çok üzülmüştüm… Oradan yine Sivas’ın Hafik ilçe müdürlüğüne müdür olarak atandım…Sivas’taki görevim üç yıla yakın sürdü… Mahkeme sonuçlanınca kısa bir süre Sivas merkezde çalıştım…Divriği ve hafik’lilerin hemşerisi olmuştum..Sivas’a geldiklerinde ziyaret ederlerdi… Bizim insanlarımız kadirşinas, dostlarını unutmaz…
Üç yıl sonunda Bölge idare mahkemesinde kadro tamamlandı, heyet oluştu, karar verildi… Mahkemeyi kazandım…
Bu sefer İl müdürlüğü beni bırakmak istemiyordu… Eski görev yerime gitmem gerektiğini söyledim…Mahkeme kararına bakanlığın uyması noktasında yıpratıcı bir mücadele verdim…En sonunda bakanlık mahkeme kararını yerine getirmek zorunda kaldı …
Zamansız , haksız bir atama olmasaydı, hiç itiraz etmeden verilen görevi gider zevkle yapardım…
Tabii daha sonra öğrendiğim : Bu haksız atanmam yeni mezun bir meslekdaşımın yerime yerleştirilmesi imiş…
Siz, sistemin ve adaletin nasıl işlediğine karar verin…
Ankara , 07.05.2013
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK