ŞİİR KÖŞESİ-2
Vet.Hek.Nurettin Öztürk
***************************************************************************************

İNSAN DEĞİL İNSAN GİBİ CAN DOSTLAR
Çipur, Bekir, Boncuk, Mecnun ve Duman
Can dostlar göremedi birbirini
Çipur, Bekir, Boncuk ve Mecnun’un
Sevgilerini yaşatıyor Duman
Ailemize torunum Candaş’la…
Çipur, Bekir, Boncuk ve Mecnun’un
Aşkı sevdirdi dostumuz Duman’ı
Çipur,Bekir,Boncuk,Mecnun ve Duman
Yüreğimize sevgiler dolduran
İnsan değil insan gibi can dostlar.
Çipur ,Boncuk Kağızman’dan dostlarım
Bekir oğlum Savaş’ın Ankara’dan
Mecnun, Duman torun Candaş’ın dostu
Dede, torun ve Oğul ‘un dostları
Tüm ailenin dostların dostları…
Çipur bir karga ve Bekir bir kedi
Boncuk, Mecnun , Duman şirin köpekler
Çipur,Bekir,Boncuk ve Mecnun’u
Yaşatıyor Duman ailemizde
Sevgiler çoğaltıyorlar Duman’la.
Ankara,28.05.2017
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*****************************************************************************************

KENTİN BELLEĞİ YAŞARSA
Belleği yitik bir kentte
Bütün umutlar tükenir
Kentin sokağında kalır
Bütün yaşamlar sahipsiz
Toz tanesi kadar küçük
Uçar gider varlıkların..
Belleği yaşarsa kentin
Kucaklar yalnızlıkları
Umut yeşerir yaşamda
Yaşam sunar varlığına
Kocaman bir yürek olur
Taşır kuşaktan kuşağa…
Belleği yaşarsa kentin
Kurtulur yalnızlıklardan
Yaşamlar kalmaz sahipsiz
Tükenmez umut yaşanır
Kocaman yürek olur
Taşır kuşaktan kuşağa.
Bellek bir kentin aklıdır
Orda kucaklaşmış hasret
Orda büyümüş sevgiler
Orda umutlar çoğalmış
Orda dostluklar kurulmuş
Dostluk taşınmış bir ömür,
Ankara,25.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
****************************************************************************************

AYDIN DEMEK
Aydın demek eriyen mum
Mum erimeden aydınlık vermez
Mum dibine ışık vermez
Dibine ışık arayan aydın olmaz.
Aydın demek karanlıkları aydınlatan
Yıldızlar ve güneşlerdir onlar
Satın alınamaz yıldızlar ve güneşler.
Tarihte satın alamadıkları gibi
15.yy.da Halep’te
Seyyid Nesimi’nin derisinin yüzülmesi
16.yy. da Roma’da
Giordano Bruno ‘nün diri diri yakılması.
Bedeli vardır aydın olmanın
O bedel ödenir gerekirse
Yoksa Usta Nazım Hikmet Ran’ın dediği gibi
‘’Ben yanmasan
Sen yanmasan
Biz yanmasak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’’
Ankara,23.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************

GÖNÜL BAĞLARI İLE KENETLENSİN İNSANLAR
Devriminin ve sosyalizmin kızıllığından
Tüm insanlığın yeniden kurulsun dünyası
Bütün renklerin çiçekleri ile süslensin
Gönül bağları ile kenetlensin insanlar.
Bütün yıldızlar güneş göklerden indirilsin
Gönül bahçemiz ışıklarıyla aydınlansın
Karanlığın zerresi kalmasın bahçemizde
Gönül bağları ile kenetlensin insanlar.
Sevgi türküleri söylensin halay çekilsin
Çocuklarımızın salıncakları kurulsun
En büyük insanlık bayramı o gün kutlansın
Gönül bağları ile kenetlensin insanlar.
Devriminin ve sosyalizmin kızıllığından
Bilimsel diyalektiğin aydınlığı ile
Tarihsel değişimin dönüşümü sağlansın
Gönül bağları ile kenetlensin insanlar.
Yıldızlarla güneşler hep aydınlık sağlasın
İnsanın insana kulluğuna son verilsin
‘’Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’’
Gönül bağları ile kenetlensin insanlar.
Ankara,23.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
******************************************************************************************

EĞİLMEMEK GEREK AMCA
Yer çekimine karşı özgürlük için direnen
Eğilmeden dik duruşu umutlar çoğaltıyor
Köyümden doğup büyüdüğüm mahalleden genç
Üniversiteli Ersin Aykut umut veriyor
Bahtiyar ediyor beni köyümü ve ülkemi.
‘Kıranda olsa kırıl düş sakın eğilme ‘dedim
Ersin hazır cevabı ‘’eğilmemek gerek amca’’
Gözlerinden öperim Ersin umut veriyorsun
Köyümün ülkemin karanlığını yıkıyorsun
Dik duruşun özgür düşüncen ışık olsun, Ersin.
Ankara,3.04.2014
Vet .Hek. Nurettin Öztürk
*****************************************************************************************

YAŞAM YOLUNDA MUTLU ÖMÜR UZASIN
İnsan yaşam yolunda yarış ediyor
Varış noktasına varmak istemiyor
Onun için zevksiz maraton koşusu
Yaşam yolunda zorunluyuz varışta.
Yaşam yolunda yarış ölüme karşı
Madem sonu zorunlu varma varışa
Yaşamın yolunu uzatmak insanda
Savaşmadan barış içinde yarışmak.
İnsan yaşam yolunda barışta birlik
Yaşam yolunda zevkli maraton koşu
Ölüme karşı savaş uzatır yolu
Savaşmadan barış içinde yarışmak.
Yaşam yolunda yarış insanlık için
Varış noktasına varmadan önceki
Koşu yok ederse zulmün ölümünü
Yaşam yolunda varış noktası uzar.
Yaşam yolunda mutlu ömür uzasın
Zulmün ölümü kısalsın yok edilsin
Birlikte yaşam yolunda barış içinde
Varışa mutlu ömürleri uzasın.
Ankara,23.05.2014
Vet .Hek. Nurettin Öztürk
***************************************************************************************

İNSAN BİLİNCİ SU GİBİ DURU OLMALI
İnsanın kişiliği erdemli olmalı
Kişiliği bilincine uyumlu olan
Çağdaş bilince yakışan erdem realist
Bilimsel mantık erdemli yaşam olmalı.
İnsan bilinci su gibi duru olmalı
Ağzından çıkan söz bilincine uyumlu
Çağdaş düşünceye sahip insan realist
Bilimsel mantık erdemli yaşam olmalı.
ANAKARA.22.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*************************************************************************************

DEVRİMİN KIZILLIĞI YÜREKLERİ SARACAK
Devrimcilerin yüreğinde kızıl aşk dolu
Bilinçlerinde devrimin kızıl ateş topu
Tomurcuk kızıl ateş topuyla patlayacak
Devrimin kızıllığı yürekleri saracak.
Devrimcilerin yüreğinde ve bilincinde
Işık büyüyecek insanı aydınlatacak
Tüm insanlık kör karanlıklardan kurtulacak
Devrimin kızıllığı yürekleri saracak.
Devrimcilerin yüreği aşk ve sevda dolu
Tüm insanlığı aydınlatacak beyin dolu
Tomurcuğu patlatacak yürek sevgi dolu
Devrimin kızıllığı yürekleri saracak.
Ankara,21.05.2014
Vet. Hek. Nurettin öztürk
*****************************************************************************************
IŞIK VE GÜNEŞLER ONLAR
Mahpushane önü yüksek yüksek duvarlarla örülür
Duvarlarının üzerine dikenli teller çekilir
Hücrelerine ülkenin aydınlıkları kapatılır
Işıksız kalsınlar da güneşle beslenmesinler diye…
Gülüyorum acı acı ne yapsanız ne etseniz boş
Işık ve güneşler onlar /ışıksız ve güneşsiz kalan
Ülkenin insanlarının geleceği yok ediliyor
Işıksız ve güneşsiz kalan karanlıklarda Ülkeler.
Ankara,21.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************

DİRENİŞİN OLMADIĞI YERDE YAŞAM YOKTUR
Yaşam var oluşundan yok oluşuna kadar
Hayat içinde geçen tüm zaman sürecinde
Bir çelişkiler yumağı içinde her yaşam
Zıddına karşı hep direnişle ayaktalar.
Ölüme karşı yaşamın mücadelesinde
Kötülüğe karşı iyilik aranmasında
Özgürlük için iktidar mücadelesinde
Yaşamlar her yerde direnişle ayaktalar.
Direnişin olmadığı yerde yaşam yoktur
Fabrikada madende tarlada okulda
Hak adalet hukuk ve insan hakları için
Yaşamlar her yerde direnişle ayaktalar.
Ankara,20.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
********************************************************************************************

ÜMİT VERİYORSUN GELECEĞE TORUN
Candaş yavrum şu amcayı görüyor musun?
Görmüyorum diyorsun /duyar gibi oldum
Haklısın torun diyorsun o amca değil
O gösterdiğin kütük diyorsun /haklısın
Torun haklısın o bir kütük yani ağaç
Torun maalesef kütük amcalar çoğunlukta
Kendini ve seni anlamayan amcalar
Egoları en üstün ve egolarıyla tatmin
O amcalar var ya onlara kütük diyorum
Onlar bizleri yönetiyor anlamazlar seni
Torun köpeğim Duman öldü dayanamıyorum diyorsun
Ölen emekçilere üzülüyorsun
Onlar Somada kömür ocaklarında
301 değil daha az insan öldü hesabında diyorsun
Çocuklarını ailelerini de düşünmüyorlar
Torun sen anlıyorsun onlar anlamıyorlar
İşte öyle amcalara kütük yani ağaç diyorum
Anladım diyorsun torun duyar gibi oldum
Helal sana torun şıp anladın
Anladın demek istediğimi /zamane çocukları
İşte torun onları iyi tanı ve oku oku
Dünyayı ve kendini ve onları iyi tanı
O amcaların kafaları dar ve küçük
İşte onlar kendini ve çocukları anlamaz
Ama sen ümit veriyorsun geleceğe
Senin çocukların torunların kendini
Ve dünyayı bilecek ve tanıyacak
Ümit veriyorsun geleceğe torun…
ANKARA,20.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün anısına saygıyla.
YIRTILSIN KARANLIK GÜNEŞİN AYDINLIĞINDA
Yırtılsın karanlık güneşin aydınlığında
Gaflet uykusundan uyandırılsın insanlık
Emdirilsin bilinç güneşin aydınlığıyla
Bilimsel bilinçle beslensin insan yücelsin.
Kurulsun çağdaş hukukun mizan terazisi
Yargılansın zulüm gömülsün karanlığına
Tüm insanlık kurtulsun zulmün esaretinden
İnsan değerleriyle kimliğine kavuşsun.
İnsan kuşaktan kuşağa aşsın dünyasını
Dünyaları sarsın insanın gönül bağları
Evrenleri kuşatsın kucaklasın yaşamı
İnsanlık değerleriyle insanlık yücelsin.
Bilimin ve aklın aydınlığında insanlık
Kadercilik denen illeti yaşamdan atsın
Yaşamın bütün güzellikleriyle birlikte
Çağdaş bilinç ve aklıyla dopdolu yaşasın.
Ankara,19.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
***************************************************************************************
Ser verip sır vermeyen yiğit İbrahim Kaypakkaya anısına ..Saygıyla.
KARANLIKLARI YIRTACAĞIZ ŞAFAKLARDA
Sevdamızla birlikte karanlığı deldik
Güneşle birlik besliyoruz sevdamızı
Sevdamızla birlikte hep güçleneceğiz
Meşalemiz tutuşacak güneşle birlik
Karanlıkları yırtacağız şafaklarda
Yıkacağız emperyalist barikatları
Sökeceğiz bütün sömürgen dikenleri
Yıkacağız tüm kapitalist sistemleri
Kuracağız çağdaş sosyalist sistemini
Aydınlıkları yaşayacağız güneşle ..
Ankara,18.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
Resim.Julia Pastrana, ışıklar içinde uyusun..Sevgilerle..
SEVGİ KENDİNİ SEVDİĞİNDE GÖREBİLMEKTİR
Sevgi kendini sevdiğinde görebilmektir
Mesela taşı veya kaya parçasını seviyorsun
Ya taş yüreklisin ya da taş kafalı ya da ikisi de
Kaya gibi sağlamsın kendini onda görüyorsun.
Her şeyde bir nebze kendini görebilirsin
Doğada tüm varlıklarda kendini görebilirsin
Her insanda iyi kötü kendini görebilirsin
Sevdiğin kadında kendini gördüğün için seversin..
Ankara,17.05.2014
Vet. HEK. Nurettin Öztürk
NOT:Julia Pastrana hakkında (http://www.kilispostasi.com/haber/en-cirkin-kadin-sonunda-gomuldu/1200680)
*************************************************************************************************************************************

SOLGUN GÖZLERİ
Uyan Nazen’im uyan bak bizim bahçemizde çoktan
Nergisler güneşe açmış gözlerini /seninki daha güzel
Uyan da sarı kız saçlarını çekmeden üzerinden
Salkım söğütler gibi salın göreyim güzel gözlerini.
Gözler gözlere bakmasa unutturur rengini Nazen’im
Nergisler güneşe gözlerini açmasa unutturur aşkının
Gözlerinin rengini / göremediğin aşkının gözleri
Sulamadığın nergislerin solgun gözleri gibi..
Ankara .17.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
KINAMIYORUM ÜZÜLÜYORUM YILAN OLMADIĞINA
Gecenin karanlığında bir dağ yamacında
Yalnız başına yürüdün mü hiç bir yılanın
Bacaklarına dolandığı oldu mu hiç o yılan ki
Senden daha merhametli sokmadan
Bacağına çekip giderken arkasına bile bakmaz
Yılanın arkasına bakmaması korkusundan değil
Korkudan ödün kopar diye bakmaz ve kuyruğunu
Sallamaz giderken /öç alır yanlış anlaşılmasın diye..
Yılan isterse bacağına dolanırken sokar gider
O yılandır sokar, zehirli dişleri var ne işe yarar
Demek ki tekmesi var yılan gibi
Kınamıyorum üzülüyorum yılan olmadığına
Yılana zarar vermesen ısırmaz okşar geçer gider
Orada yani soma’da yanan yüreklere saldırman
Hem yürekleri yanmış hem de korkmuyorlar diye mi?
Saldırdın , hem korkutman için hem de yalakalık için..
Ankara , 16.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
******************************************************************************************
MADENCİNİN AİLE OCAĞINDA İSYAN ATEŞİ
‘‘Ateş düştüğü yeri yakıyor’’
Madencinin aile ocağında
Işık sönmüş ağıtlar var hüzün var
Yüreklerinden kan damlıyor
Gözyaşları kan akıtıyor.
Ekmek olmuş taş kömür zehir
Zehir soluyorlar nefessiz
Madencinin aile ocağı matem
Yüreklerinden kan damlıyor
Gözyaşları kan akıtıyor.
Soma’da aile ocaklarında isyan ateşi
Tutuşmuş yürekler yakıyor
Ağıtlar var acı var dayanılmaz
Yüreklerinden kan damlatıyor
Gözyaşları kan akıtıyor.
Ankara,15.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
İNSANLARIN YÜREĞİNDEN KAN DAMLIYOR
İnsanların yüreğinden kan damlıyor
Soma’daki madenci proletaryaların
Kömür olmuş ekmeği vicdanlar suskun
Cinayet kutsal ayete yükleniyor.
Komünist Küba, Bolivya, Venezuela
Halkları madenci emekçiler için
Üç gün yastalar bayrakları yarıda
Suçlular kendini aklama peşinde.
Bu nasıl bir pişkinlik nasıl aklama
Akıla durgunluk veriyor şaşarım
İnsanların yüreğinden kan damlıyor
Cinayet kutsal ayete yükleniyor.
Ankara,15.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*********************************************************************************************
BABAM AKLINI BENDE BIRAKIP GİTTİ
Benim babam kahramandı
Anamda doğurgandı
Bir manga bebek doğurdu
Beni de manga komutanı ettiler
Babam da anam da
Gün doğmadan çekip gittiler
Önce babam
Kırk bir yıl sonra
Anam
Işıklar içinde uyusunlar
Şimdi toprak olmuşlar
Babam giderken aklını
Bana bırakıp gitti
İkircikli bir çemberin içinde
Sadık kaldım babamın aklına
Kuşak değişti değişmesi de gerekirdi
Ben babamla değişemedim
Aklım da olmadı ki bırakacak
Zaten olsa da bir işe yaramazdı
Kuşak değişti değişmesi de gerekirdi
Yol göründü babamın aklını da
Alıp gideceğim..
Ankara,14.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*****************************************************************************************

SOSYALİST DEVRİMCİ PROLETARYALAR
Yeraltında maden ocaklarında
Sanayi de tarımda fabrikada
Emekçinin bütün işkollarında
Ölümün kalleş olduğu her yerde
Sosyalist devrimci proletaryalar.
Yaşamı emeğin, alın terinde
Sınıf bilincinin aydınlığında
Şafakta değişimin inancında
Kızıl devrim ateşiyle yanar
Sosyalist devrimci proletaryalar.
Burjuvazinin korkulu rüyası
Şafaklarda dünyayı değiştiren
Emeğin dünyasında değişimin
Sosyalist iktidarının bilincinde
Sosyalist devrimci proletaryalar.
Ankara,14.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
***********************************************************************************
ŞAİR İLE ŞİİR
Şiir tomurcuktur…
Şair tomurcuğu patlatandır.
Şiir yelpazedir…
Şair yelpazeyi açandır.
Şiir yüreklerdeki sevgidir, sevdadır, aşktır,
Sevinçtir , acıdır, sestir,ışıktır,volkandır…
Şair yürekleri eyleme depreştirendir.
Şiir türküdür..
Şair türküyü okutandır.
Şiir düştür…
Şair düşü renklendirendir.
Şiir ufuktur..
Şair ufku açandır.
Şiir şairin yüreğidir..
Şair yüreğini açandır.
Şiir emektir..
Şair işçidir.
Ankara,13.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*****************************************************************************************
YAŞAMA ANLAYIŞI KÜLTÜR
Bakın hepimiz hayatın içindeyiz
Yağmur yağıyor topraklarımıza
Ekmeğimiz topraktan yeşeriyor
Emek verdiğimiz topraktan
Emek verilmese toprağa
Toprak sürülmese tohum ekilmese
İstediğiniz kadar yağmur yağsın
Veya ektin su yok yağmur yok
Toprağı sür tohum ektim de olmaz
Demek karşılıklı doğa ile beraber
Birlikte emek verilirse ekin olur
Birlikte olursa ekmek olur
Birlikte olursa yaşam olur
Çocuğun var geleceğe hazırlayacaksın
O daha körpe ama beyni var yüreği var
Beyin ve yürek dolmasa algılamaz hayatı
Toplumun algı gücü kuşaktan kuşağa
Aktarılacak değerler zinciri kültürdür
Baskı altında beyin boş yürek boş
Ortaçağ kültüründe kalır kuşak
Toplumun yaşama anlayışı ortaçağ kültürüdür.
Çağdaş değerler kuşaktan kuşağa algılanırsa
Sentez toplumun kazandığı çağdaş kültürdür
Toplumun yaşama bakışı doğaya bakışı çağdaştır.
Kültür toplumun kimliğidir.
Kimliğin ya çağdaş olacak ya da ortaçağ kültürü.
Toplumlar durağan değildir
Çağımızda kapitalist kültür
Çağdaş sosyalist kültürün önünde büyük bir set
Bu set yıkılacak yıkamayan toplumlar
Çağdaş kimliğini kazanamayacak
Kapitalist kültür sömürü kültürü
Aydınlanmamış ortaçağ kültürü işine geliyor
Kimliğin ortaçağda kalmışsa treni kaçırırsın…
Ankara,12.05.2014
Vet Hek. Nurettin Öztürk
******************************************************************************************
KUZGUNLAR ÜLKESİ
Aslında koyunların ülkesiydi
Koçlar yönetiyorlardı hukuksuz
Adalet koçların boynuzlarıydı
Boynuzlar uzadıkça uzuyordu
Koçların koyunları tosladıkça
Ölümler kol gezdi ülkelerinde
Ülkede cesetler dolup taşmıştı
Katil karınca ve kene sarmıştı
Ülkeyi bir baştan bir başa
Hastalıklar kırıp geçiriyordu
Bir taraftan da açlıkla sefalet
Koyunları tüketiyordu her gün
Yaşayacak güçleri kalmamıştı
Ülke temizlenmeliydi cesetten
Kuzgunlarla anlaşmalar sağlandı
Ülke idaresi kuzgunda kaldı
Cesetten temizleyecek on yılda
Ölüler kuzgunlara verilecek
Anlaşmaları koçlar kabul etti
Kuzgun idaresinde yargı hukuk
Kuzgun yasalara boğdu ülkeyi
Yat kalk yasa koyunları bağladı
Kuzgunlar ceset istiyor en az üç
Koçlar koyunlar toplandı gizli
Üç değil en az beş yapalım kuzu
Üç kuzuyu verelim kuzgunlara
İkisi yeter bize çoğalırız
Kuzgunların tümü olurlar obez
Ölürler leşleri ile besleriz
Tekrar ülke yönetimini alırız
Kuzgunları ülkemizden atarız
Koyunlar koçlar sağladı anlaşma
On bir yıl sonra ülke temizlendi
Kuzgunlardan /ülke oldu bağımsız
Demokratik yönetimde koyun koç
Barış içinde yaşıyor birlikte.
Ankara,11.05.2014
Vet.Hek.Nurettin Öztürk
*********************************************************************************
NE OLURSAN OL
Ne olursan ol ister padişah ister ilah
İlah isen sen yarattığını küçük görme
Yarattığını küçük görürsen küçülürsün.
Padişah isen sen halkını tepeden görme
Görür isen küçülürsün yok olup gidersin
Seni padişah da ilah da yapanlar insan .
11.05.2014
Vet Hek.Nurettin Öztürk
*******************************************************************************************
Anılarına sevgiyle...
DÜN GECE UZAYLI HIRSIZLAR GÜNEŞİMİZİ ÇALDILAR
Dün gece uzaylı hırsızlar güneşimizi çaldılar
Ay çalınmasın diye nöbetteydik ay haberi verdi
Dostum yoldaşım Osman Can’la birlikteydik nöbette
Yoldaşımla birlikte güneşimizi kurtarmak için
Peşlerine düştük hırsızların /dünyadan uzaklaştıkça
Güneşin ışığı sönmeye başlıyordu/ karardı güneş
Geri zekâlı uzaylılar nereden bileceklerdi
Güneş enerjisini ışığını dünyalılardan aldığını
Uzaylı hırsızlar görünmez oldu kaybettiler izlerini
Uzayda yıldızlarımız var saman yolunda gezindik.
Şafaktan önce bulmalıydık dünyamıza bir güneş
Yoldaşımla birlikte zor olmadı güneşimizi bulmak
Saman yolunda milyonlarca parlayan yıldız vardı
Deniz Yusuf Hüseyin yoldaşların yıldızları en parlaktı
Güneşimiz DYH Devrimci Yurtsever Hareket oldu
Daha parlak daha aydınlık yeni DYH güneşimiz
Tüm dünyalıların gönüllerinde yüreklerinde DYH
Uzaylı hırsızların gücü yetmeyecek kaçırmaya
Şafaktan önce DYH güneşimiz yörüngesine oturdu
Şafaktan sonra tüm dünyalıları aydınlattı DYH
Şafakta kalkın gün doğumunda el sallayacaklar size
Yeni Güneşiniz Deniz Yusuf Hüseyin Yoldaşlar.
Ankara,10.05.2014
Vet.Hek.Nurettin Öztürk
***************************************************************************************
ÇAĞDAŞ İNSAN OLMAK
Tüm insanlığı ve doğayı sevmek
Dünyaya dünyalara ve tüm evrene âşık olmak
Güneşe yıldızlara aydınlıklara âşık olmak
Canlıların tümüne yılana çıyan’lara bile
Dört mevsime bahara yaza sonbahara kışa
Çiçeklere yeşilliklere ağaçlara ormanlara
Dağlara ovalara taşlara toprağa âşık olmak
Kaynaklara çaylara derelere ırmaklara
Nehirlere denizlere okyanuslara
Gökyüzüne her varlığa âşık olmak
Gazlara katılara sıvılara madenlere âşık olmak
Aklına gelen var olan her şeye âşık olmak
Gizli kapaklı, örtülü bilinmeyenlere, tuzaklara
Yobazlara, karanlıklara, feodal sömürgenlere
Irkçılığa, şovenizme, din bezirgânlarına
Kapitalizme emperyalizme faşizme biat kültürüne
Emperyalist ve feodal savaşlarına hıncı büyük olmak
Özgürlüklere, barışa, insan haklarına demokratik yapılara
İnsanlık hukukuna adaletine, çağdaş düşünceye âşık olmak
Çağdaş gelişmelere emekçilere aydınlara sosyalizme âşık olmak
Tüm çağdaş direnmelere devrimlere âşık olmak
Tüm güzelliklere sevgilere insanlığa âşık olmak
Aşkı büyük sevgisi büyük yüreği dopdolu olmak
Hiçbir güç hiçbir karanlık yoksulluk sevgisini yıkamamak
Beyini güneşten de aydınlık ışıl ışıl olmak
Kırılıp düşse bile eğilmemek andı olmak
Yüreği sevgi dolu olmak çağdaş insan olabilmektir..
Ankara,10.05.2014
Vet.Hek. Nurettin Öztürk
***********************************************************************************
KARANLIK
Karanlıklar karanlığı bilir
Karanlık karanlığa görünür
Fırsat bulduğunda karanlıklar
Karanlık karanlığı örseler.
Karanlıklar tekin değillerdir
Karanlıkların yüzü görünmez
Aydınlıkta karanlık yaşamaz
Aydınlık karanlığı enseler.
Ankara,09.05.2014
Vet. Hek Nurettin Öztürk
*************************************************************************************

GÜNEŞİ ZAPT ETTİM ŞAFAKTA
Doğmadan güneşi zapt ettim şafakta
Düş değil gerçek
Bilim lekeler bulmuştu güneşte
Ateşim tutuşturdu lekeleri
Şimdi aşkı büyüttüm güneşte
Daha sıcak daha aydınlık güneş
Gönül bağları aşkı aydınlatan
Güneşin aydınlığında aşk tutuştu
Yıldızlara yaklaştım ölmeden önce
Yıldızımı gördüm yoldaşları gördüm
Gelme dediler güneşin aydınlatsın
Söndürme güneşini gönüllere git.
Şafakta kalkalım hep birlikte
Güneşi zapt edelim yeniden hep birlikte
Güneş her gönülde yeniden doğsun
Güneş daha sıcak daha aydınlık
Her gönülde doğan güneş parlar
Sevgiler çoğalsın aşklar tutuşsun
Lekesiz güneş doğsun gönüllerde.
Ankara,09.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
******************************************************************************************
ÇÖPTEN NAFAKA ARAYAN ANNE VE BEBEĞİ
Çöp konteyneri’den nafaka arayan anne gördüm
Sırtında dört aylık bebesi şirin mi şirin cılız
Anne çöplüğü karıştırırken bebesi neşeli
Hava soğuk annesinin saçlarını okşuyordu
Anlıyor belki mamasını arıyor anne çöpten…
Bebenin geleceği annenin kaderine mahkûm
Çöpten nafaka çıkaran annenin öpülür eli
Anne toplum yararına dönüştürüyor çöplüğü
Sosyal güvenceleri yok sağlıksız ortamlardan
Nafakalarını arayan anne ve bebesinin…
Anne sosyal devlet bilinciyle örgütlü olsaydı
Sosyal devlet anlayışı olmuş olurdu devleti
Emekçi anne ve bebesinin olurdu güvencesi
Çocuğu kreşte annesi işinde insanca yaşam
Sıcak yuvalarında alın teri rahatlığıyla…
Ankara,09.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
****************************************************************************************

HER İNSAN BİR DÜNYA YÜREK BEYİNLE
İnsan insana yüreksiz der bazen
Hem haklı /hem haksızlık bu söylemler
Var her insanda yürek /yürek değil
Yürekte DENİZ okyanuslar evren ..
İnsan insana beyinsiz der bazen
Hem haklı/hem haksızlık bu söylemler
Var her insanda beyin/beyin değil
Beyin insanda insanlık kadardır…
Her insan bir dünya yürek beyinle
Yürekte DENİZ okyanuslar evren
Beyinde güneş yıldızlar ışıldar
Tüm dünyalar birlikte görünürler…
Ankara,08.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
***********************************************************************************
AVLAR SÜRÜ HALİNDE İKEN AVLANIR
Yırtıcı parçalayıcı kuşlar ve hayvanlar
Sinsizce yaklaşır avına /avını kapanlar
Uzaklaşarak derhal parçalarlar acımazlar
Avlar sürü halinde iken kolay avlanırlar
Avlarını korkutarak aniden bastırırlar
Kolay teslim olurlar /zavallılar direnmezler..
Kapitalist zorbalar da bunlardan öğrenmişler
Emperyalist toplumlarda sermayenin tekelleri
Yarı feodal yarı kapitalist toplumlarda
İşbirlikçi ağa ve sermaye kapan kapana
Örgütsüz sürü toplumlarda kolay avlanırlar
Örgütlü toplumlar direnirler avlanması zor.
Bilimsel olarak araştırılmış sonuç şöyle
‘’Av mı avlanmak ister avcılar mı avlar’’diye
Avların beslenme alanları daraldıkça
Sürüye uyum sağlayamayan zayıf hastalar
Avlanmak üzere sürüden atılır avcıya
Sürü toplumlarında bu anlayışla faşizm gelir.
Ankara,07.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
***********************************************************************************

*****************************************************************************************

KÖY ÇOCUKLARININ ANAOKULLARI GÖKYÜZÜ DOĞA VE DAĞLARDI
Ağızlarında emzikleri olan köy çocuklarıydık
Oyuncaklarımızı ekmeğimizi de paylaşırdık
Gökyüzündeki milyon yıldızları paylaşamıyorduk
Cafer arkadaşım işaret parmağıyla o yıldız benim
Ahmet benim ben benim derken analarımız devrede
Oğlum diye seslenirlerdi gökyüzünün tamamı sizin
Sonra tatlıya bağlanırdı tüm yıldızlar hepimizin…
Geceler açık havada gökyüzü çok güzel izlenir
Şehirliler pek ilgilenmezdi sinema tiyatro derken
Köylerde geceleri gökyüzü gündüzleri doğa dağlar
Gökyüzü, doğa ve dağlar çok şeyler öğretiyor insana
Doğada karıncalar, arılar hayvanlar oyun arkadaşlarımızdı
Dereler çaylar ırmaklar kaynaklar çayırlar oyun alanlarımızdı
Çalışmayı üretimi emeği alın terini sevgiyi, aşkı
Bu oyun alanları ve arkadaşlarımız öğretiyordu
Gökadanın yıldız kümeleri birlik ve beraberliği
Dostluğu yoldaşlığı kardeşliği paylaşmayı öğretiyordu
Dağlar gücün mücadelenin cesaretin özgüvenini kazandırıyordu
Köy çocuklarının anaokulları gökyüzü, doğa ve dağlardı.
Gökyüzünde kayan yıldızlara çok üzülürdük
Yıldızlarımız eksildi diye ..Anaları bu gece doğurur
Hiç üzülmeyin derdi analarımız sevinirdik.
Hey gidi doğup büyüdüğümüz köyler anaokullar
Anaokullarımızda Cafer, Ahmet ,Ben ve yoldaşlarımızla
Başrolde oynadığımız oyunları ve yaptığımız filmleri
Şehirli çocuklar sinemalarda bizim filmleri
Tiyatrolarda oynadığımız oyunları izlerlerdi.
Neredesiniz hangi zaman tünelindesiniz şimdi..
Şimdi yıldızların güneşin ayın yüzlerini kapayamadıkları için
Çocuklar görmesin diye gözlerine biber gazı sıkıyorlar
Çocuklarınıza tecavüzden kurtulmaları için
Çığlık atmayı öğretin diyor devlet..Gözlerine biber gazı
Sıkıp kayboluyorlar…İşte şimdiki anaokullar
Yüce dağların üzerine beton yığınları TOKİ
Yani toplu konut idaresi adı altında betonlaştırma
Parsel parsel yağma talan ediliyor şehirlerde dağlar yok
Köy zaman tünelinde kayboldu gitti akarsuları HES
Yani hidroelektrik enerji üretim adıyla yağmalama
Bizim eski köy anaokullarımız gökyüzü ,doğa ve dağlar
Şimdiki anaokulların konuları çok zengin anlaşılmaz
Yağmalama, betonlaştırma, biber gazı tomalar vs.
Çocukların oyuncakları filmlerin çekimi çok pahalı
Gözler biber gazıyla kapalı gösterim yapacak yok
Sabır size çocuklar işiniz zor yükünüz çok ağır…
Ankara,06.05.2014
Vet Hek Nurettin Öztürk
*********************************************************************************
ANALAR DOĞURUR DENİZ HÜSEYİN YUSUF
Deniz Hüseyin Yusuf darağacında üç fidan
Gezmiş İnan Arslan üç fidan 25 yaşında
6 Mayıs 1972 ‘de idam edilirken
42 yıl sonra aynı yaşta fidanlar
Darağacına giderken Deniz Yusuf’a gülerek
‘’Gülüşümüzü de asamazlar ya’’demiş
42 yıl sonra aynı yaşta gülen yüzleri
Tüm gönüllerde, ilham alınmış yüreklerde
Yaşıyorlar yaşayacaklar ölümsüzleşerek..
Üç fidanı darağacına götüren korkaklar
İnsanlık tarihinin kara sayfalarında
Çoktan gömüldüler lanetlenerek
Fidanlar gönüllerde hep anılarak yaşatılacak
Yıldızları ışıldayarak aydınlatacak yolumuzu..
Deniz Hüseyin Yusuf çoğaldıkça çoğalıyorlar
Her yaşta Deniz Hüseyin Yusuf tüketemezler
Analar doğurur Deniz Hüseyin Yusuf
Hep gülecekler zavallıların kararlarına…
Ankara,06.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
DEVRİMCİLERİN ÜTOPYALARINI DOĞURAN NEDEN
İnsan yer kürenin parçalarından bir tanesi
Toprak parçası kaya parçası su vesaire
Yer kürenin her zerresi hareket içinde
Hareket değişimdir dönüşümdür her zerre de
Değişim ve dönüşüm evrimsel ve devrimseldir..
Her zerrede iç dış faktörler farklı yapıdadır
Ondan her zerrede değişim aynı anda olmaz
Kimyasal fiziksel biyolojik gibi faktörler
Değişim dönüşümü hareket içinde sağlar
Her şey evrim yasasına tabi durağan değil..
İnsanların ve toplumların sosyal gidişinde
Evrim yasası işler duyarlılık farklı farklı
Ondandır tarihin aktif dönemleri oluyor
Bilimsel düşüncede aydınlanma dönemleri
Toplum ve tüm insanlarda aynı anda olmuyor..
Her insan ayrı bir dünya, dünyalar bir arada
Bilimsel eğitimle insan ortak paydasında
Özgürleşen ve demokratikleşen bir yapıda
Bilimsel devrimci toplum yaratıcılığında
Gelecek dünyalarını yaratabilmelidir.
Ankara,06.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**********************************************************************************

YERYÜZÜ TÜM RENKLERİN ÇİÇEKLERİYLE KAPLANSIN
Yeryüzü tüm leşçilerden temizlensin
Yeryüzü tüm renklerin çiçekleriyle kaplansın
Tüm karalar rengarenk çiçeklerle boyansınlar
Denizler gökyüzü alabildiğine masmavi
Okyanuslarda korkusuzca balıklar dans etsin
Yeryüzünde dünyanın her renkten çocukları
El ele özgürce birlikte danslarını yapsınlar
Gökyüzünde çocukların uçurtmaları
Barış güvercinleri korkusuzca uçsunlar…
Gök gürlesin şimşekler çaksın yıldırımlar düşsün
Tüm duvarların üzerine duvarları dağıtsın
Bulutlar dans ederek yıkasınlar yeryüzünü
Yeryüzünü bir baştan bir başa
Tüm renklerin tonlarıyla gökkuşağı sarsın sıkıca
Tüm dünyanın renkleri birlikte dans etsinler
Yağmur altında alabildiğine ıslansınlar sırılsıklam
Her dilden her renkten tüm insanlar
Enternasyonal marşıyla kenetlensinler
Tüm sömürgenleri diktatoryaları
Yeryüzünden temizlesinler birlikte baştan başa
Camilerden selalar verilsin
Kiliselerden çanlar çalsın
Sömürgenler diktatoryalar öldü diye
Ağıtlar bitsin, zulüm bitsin, sömürü bitsin
Savaşlar son bulsun insanlık yücelsin
Barış ve özgürlüğün türküleri söylensin hep bir ağızdan
Tüm yeryüzü tüm renklerin gür sesleriyle inlesin
Yeryüzü baştan başa tüm renklerin çiçekleriyle kaplansın…
Ankara,04.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**********************************************************************************
ÇOCUKLARIN ÇIĞLIĞI
Aile ve sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam
Çocuklara çığlık atmasını öğretin
İstismarcılardan kurtarılsın zamanında demiş
Zeki çocuklarımız kısa zamanda eğitildiler
I Mayıs 2014 emek ve dayanışma bayramında
Ebeveynleriyle birlikte tatbikata katılan çocukların
Gözüne gözüne polisin sıktığı biber gazından
Çocuklar öyle bir çığlık attılar ki sokaklarda
İnim inim inlediler devlet ortadan kayboldu..
Ankara,03.05.2014
Vet . Hek. Nurettin Öztürk
*****************************************************************************************
DOĞA MEKTEBİMİZ YOK EDİLİRSE EĞİTİMİMİZ YARIM KALIR
Yaşam üzerine kavgalar vahşi doğada türler arasında
İnsan toplumlarında tersi varsıllarla yoksullar arasında
Vahşi doğada yaşam kavgasında hiçbir tür yemez birbirini
İnsan toplumlarında yerler birbirini üstelik doğayı da…
Tahsin Efendi ‘’insanın birinci mektebi tabiattır.’’ Demiş
Vahşi doğada bölüşüm de sosyal adalet türün yaşamında
İnsanlık toplumlarında sosyal adalet zorbalar yaşamında
Anlaşılan toplumlar tabiattan insanlık dersleri alamamış.
Yaşam kavgasında alınacak derslerimiz var vahşi doğadan
Doğa mektebimiz yok edilirse eğitimimiz yarım kalır
Yaşam kavgamızda tabiatın mektebi acımaz atılırız
Doğa diyalektiğinde torpil geçersiz ayıklanıp gideriz.
Ankara,03.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
**************************************************************************************
KAPİTALİZM ROBOTLAŞTIRIYOR İNSANINI
Kapitalizm robotlaştırıyor insanını
Yürek beyin ayrıştırılıyor birbirinden
Beyinler programlandırılıyor sermayeye
Yürek devre dışında emme basma tulumba
İnsan değildir robot sermayenin kölesi.
Robot insanda duygu sevgi duyarlıklar yok
Emme basma tulumba çalışan robot köle
Durmadan basıyor kapitaliste sermaye
Kapitalizm robotlaştırıyor insanını
İnsan değildir robot sermayenin kölesi.
Robot insanda duygu sevgi duyarlıklar yok
Körleşmiş his etmiyor göremiyorlar insan
Yürek devre dışında emme basma tulumba
Kapitalizm robotlaştırıyor insanını
İnsan değildir robot sermayenin kölesi.
Ankara,01.05.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
******************************************************************************

DOĞANIN ÇİÇEKLERİ KADINLAR VE SOSYALİZM
Ankara Batıkent Atlantis Avm ‘de havuz başındayım
Fıskiyeden fışkıran suyun özgürlüğüne kavuşmasının
Mutluluk dansını büyük bir keyifle seyrediyorum
Havuzun yanı başına bir süre önce emekçi kadınların
Ektikleri çiçek fideleri yaşattığı toprağa ana gibi sarılmış
Sarı beyaz kırmızı mor çiçekler açmışlar küme küme
Emekçi kadınların güzellikleri çiçeklere yansımış
Kokuları çiçeklere sinmiş kuşatıyor hayalleri
Hayal dünyasında bir duygu yoğunluğu yaşıyorum
Rahmetli annemin kınalı ellerinin Güllübağ da ektiği çiçekler
Özletiyor ve yaşatıyor bana canım annemi
Hayal dünyasında Batıkent Güllübağ arası gidip geliyorum
Ateş isteyen vatandaş uzaklaştırıyor hayal dünyamdan
Yakıyorum bir sigara hüzün ve keder içinde ..
Annem çiçekleri çok severdi en çokta patates çiçeğini
Evinin önünde akan su kenarında hep patates çiçeği
Bunlar benim kocam arkadaşlarım dostlarım diyordu
Kadınlar annelerimiz bacılarımız eşlerimiz
Sadıklar emek verdiklerine çiçeklere benzerler
Yarın I Mayıs emekçilerin mücadele bayramı
Kadınlarımız fıskiyeden yükselen suyun özgürlüğünde
Emekçi kadınlar emek mücadelesi içinde en önde
Sınıf bilincinde mücadele bayrağını taşıdıkları gün
Güler yüzlü sosyalizm geliyor demektir…
Su gibi temiz yürekli emekçilerin bayramı kutlu olsun.
Ankara,30.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*******************************************************************************************
VİCDANLAR YARALANMASIN
Altmış iki yılda anladım yaşamın kırmızı çizgilerini
Mengeneyi ne sıkacaksın ne de gevşeteceksin
Fazla sıkarsan kırarsın yaşam yolunun yörüngesini
Gevşetirsen sürüklerler istenmediğin yollarda
Bitiverir tüm mücadele yolların yüzüne kapanır
Çıkmaz sokaklarda unutulur kalırsın
Ne merak eden ne de soran olur halini
Bir gün çıkmaz sokağın birinden alırlar cenazeni
Belki ah vah’lar la musalla taşında bulurlar seni
Adet yerini bulsun hoca efendi okur duasını
Hoca efendi nasıl bilirsiniz helal ediyor musunuz?
Tüm cemaatle birlikte iyi tanırlar iyi bilirler
Ne vermişlerse nasıl tanımışlarsa helal ederler
Sonra başlar rahmetli sağ olmuş şöyle böyle
Rahmetlinin önyargılarla yargılanması bitmez
Keşke’ler ini sıralayarak zalimane yargılamalarıyla
Vicdanlarını rahatlatırlar ya da öyle tatmin olurlar
Anlamak istemezler keşke’ler ini rahmetlinin
Onlara dair neden keşke’ler ini doğuran nedeni
Sağlığında anlatamadığını yokluğunda zor anlarlar
Tarih yazsa sayfasına yine önyargı set olur beyinlerine
O seti yıkan zamanın yargı gücü seni anlayabildiğinde
Çok geç kalınmış olacak hiçbir yararı olmayacak
Zaman her şeyin ilacı ama kimseye yararı olmayacak
Geç kalmış zamanın hukuku vicdanları yaralayacak
İnsan bir bütün içinde ayrı bir dünya vicdanlar yaralanmasın ..
Ankara,29.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
********************************************************************************************

GİTMEK NASİP OLURSA KÖYÜME
Güllübağ’da ayva ağacının altında fakir çilingir sofrası kuracağım
Köy gençlerini özledim davet edeceğim bahçemize bir de Muhtar amca’yı
Muhtar amca sazıyla taşlasın çatlayıncaya kadar gülme krizi aslan sütü
Odunla yakılmış semaverden demli çay öksürükten boğulurcasına tütün
Biz kendimizden geçmişken iktidar zam mı yapacakmış yapacağını yapsın be
Zaten ayıkken yapmıyor mu hiç olmasa duymamış oluruz ayılana kadar
Kısa zamanda olsa dinlenmiş olur beynimiz ayık olanlara sabır dilerim
Ayıldığımız zaman bizlerde ayvayı yemiş olduğumuzu anlayacağız
Hiç olmasa içip kendimize geldiğimizde anlayacağız haykıracağız
Halkımız gibi uykuya dalıp biat etmeyeceğiz zalimlere aymazlara.
Ankara,28.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*********************************************************************************************
SEVGİ BARIŞI EGEMEN EDER YAŞAMDA
Kendisiyle doğa ile barışık olan
İnsana hayvana ağaca dağa taşa
Kuşa böceğe yeşilliğe çiçeklere
Yunuslara foklara bütün balıklara
Denizlere nehirlere akarsulara
Cümle âlem yaşamların bütününe
Yüreğinde sevgi ve barış besler.
Doğada bütün cümle âlem yaşamlarda
Sevgi ve barışın egemen olmasını
Sağlayacak olan egemen insanlardır
Yüreklerinde sevgi beslerse egemen
Kurar kendisiyle doğa ile barışık
Demokratik hukuk düzenini işletir
Sevgi barışı egemen eder yaşamda.
Ankara,27.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*************************************************************************************
KURTLAR ROBOT ETMİŞ SÖMÜRÜYOR İNSANLIĞI
İnsan harikalar yaratıyor hiç şüphesiz
Sosyalleşiyor şafaklarda üretkenlikle
Örneğin bu sanal dünyayı yaratan insan
Binlerce yıllık uykusundan şimdi uyanmış
Harikalar yaratıyor dünyasında insan.
Emeği düşüncesi değişimi yaratıyor
Farkında değil kendini göremiyor insan..
Emeği bağışlamış kurtlara çakallara
Kurtlar robot etmiş sömürüyor insanlığı
Farkında değil kendini göremiyor insan.
Kurtlar emeğini dönüştürüyor savaşa
Farkında değil kendini göremiyor insan
Emeği ile kuracak sosyal yaşamını
Kurtlara çakallara robot olmuş emeği
Farkında değil kendini göremiyor insan.
Ankara,27.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*************************************************************************************
ŞAFAK VAKTİNDE TOPRAK AŞKI DOĞURUR YÜREKLERDE
Bülbülün konduğu dikene leş kargası konmasın
Bülbülün sevdasının kokusu diken üzerinde
Bülbül geliyor o kokunun hürmetine dikene
Diken bülbülün sevdasının hürmetine yaşıyor
Leş konarsa dikene bu sevdalara yazık olur
Diken kondurmamalı leş kargasını dikenine.
Leş kargaları ülkede dirliği zora sokmuşsa
Yaşamda dayanmazlıkların çaresi bulunmalı
Yurt edinmek için atanın vatan aşkı toprakta
Şafak vaktinde toprak aşkı doğurur yüreklerde
Leşi yüreklerde yanan aşk ateşi söküp atar
Güneşli günün aydınlığında dirlik olur vatan.
Ankara,26.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk
*************************************************************************************

ÇOCUKLARIN DÜNYASINI TEMİZ BIRAKIN
Çocuklarla hep birlikte haykıralım
Dünyamızı karartan egoistlere
Gözü karnı doymayan budalalara
Çocuk sevgisi bilmeyen alıklara..
Onların dünyasına bıraktığınız
Sağlık eğitim ekonomi bilimde
Hukuk adalet demokratik yaşamda
İnsan hakları ve özgürlüklerinde
Toplum ekolojik yaşamımızdaki
Çarpık kentleşme işsizlik yoksulluk
Jenosidi ekositi tahribatlar
Saymakla bitmeyen birçok sorunların
Vebalı olarak lanetlenecek ve
Nesiller boyu yargılanacaksınız.
Vazgeçin açgözlülükten olun insan
Nesiller boyu anılın yaşatılın..
Onların dünyasını temiz bırakın
Kirletmeyin toplumsal yaşamımızı
Vicdanlı olun çocuklara bırakın
Yaşanabilir bir dünyaları olsun.
Ankara,25.04.2014
Vet.Hek.Nurettin Öztürk
******************************************************************************************
‘’MUM YANAR IŞIK VERİR’’
‘’Şairle kayıkçı denize açılmışlar
Şair kayıkçıya sormuş
Kayıkçı Bey sen şiir bilir misin?.
Kayıkçı bilmem demiş,
Kayık denizde alabora olurken,
Kayıkçı: Şair Bey demiş sen yüzme bilir misin?
Şair yok demiş,
Kayıkçı
Şair Bey son duanı oku demiş.’’
Kayıkçının da şairinde unuttuğu bir şey var,
İkisi de denizi Deniz’lerden öğrenmiştir.
Deniz’den öğrendikleri çok şey var,
Deniz duygu ve duyarlılık
Kayıkçı Deniz’i iyi tanır Deniz’le yaşamı
Şairde Denizi iyi bilir iyi tanır,
İkisinin de kesiştiği rehber Deniz
Deniz’e sevgileri büyük
Kayıkçıya yüzmeyi sevdiren Deniz,
Şair’e de şairliğini,
Deniz’ler ışık ..
Şair Deniz’i Deniz’le tanıtmıştır kayıkçıya
Kayıkçı Deniz’le öğrenmiştir yüzmeyi
Deniz Denizle ışık vermiştir yaşama…
Şair yüzemese de denizde
Yüzmeyi öğretmiştir Deniz’le
Kayık alabora olsa da
Şair yüzme bilmese de
Yüzmeyi öğrenmesine ışık olmuştur kayıkçıya
Işık veren ışığıyla aydınlatmıştır yaşamı
‘’Mum yanar ışık verir’’ …
Ankara,25.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk

Sevgili Server Tanilli üstadımızı sevgi ve saygıyla anıyorum...
DEĞİŞİM DEVRİMLE OLACAK
Toplum diyalektiğin acımasız gelişimi yönünde
Hiç durmaksızın zıtların çelişkiler yumağında
En zayıf halkadan tomurcuğun patlaması gibi
Bir şafak vaktindeki değişim devrimle olacak.
Yaşam dolu dizgin yeniden devrimle başlayacak
Renkler gönül bağı ile birbiriyle kaynaşacak
Asıl barış bayramı o gün yeni günle olacak
O şafak vakti devrimin adı sosyalizm olacak .
Ankara,05.04.2014
Vet. Hek. Nurettin Öztürk

EY KÖR KARANLIK
Senin ezberini bozacak mum ateşlendi
Karanlığın aydınlandıkça tükeneceksin
Karanlıkların tükendikçe tükeneceksin
Tüm evreni kucaklayan aydınlık olacak.
Ey kötülüklerin zalimi kör karanlığı
Aydınlanmış bilinçle yok edecek zulmünü
Yıkacak tahtını alacak mazlum hakkını
Kuracak aydınlık demokratik iktidarı.
Ey yarınların aydınlıkları emekçiler
Uyanın artık uykunuzdan bir şafak vakti
Yıkın kapitalistlerin sömürü çarkını
Kurulsun emekçilerin sosyalist düzeni.
Ankara,06.04.2014
Vet.Hek.Nurettin Öztürk
****************************************
***************************************

TARİH BİLİNCİMİZİ KİMLER YOK EDİYOR?
Gittikçe kokuşuyor sistemin ruhu
Sardı kokusu çağdışı beyinleri
Kokudan algı kanalları tıkanıyor
Şovenist sol liberalist döneklerin…
Çizgisinden sapmayan bilimsel sollar
Kabuğuna çekilmiş kısır döngüde
Teorik olasılıkla avunmakta
Aydınlanma devrim pratiğinden uzak .
Emekçiler örgütsüz aydınlar öyle..
Toplumun aklını sarmış örümcek ağı
Bilinç algısından uzak duyarsız
Satranç tahtalarında kalmış piyonlar.
Ne demokrasi ne de insan hakları
Çağdaş hukuk yasa ilgilendirmiyor
Beyinlerini sarmış örümcek ağı
Ezilmiş hallerinden memnun bir toplum.
Ne oldu bizlere ey yüce halkımız
Kurtuluş savaşı yazdığımız destan
Küllerinden yeniden doğrulduğumuz
Tarih bilincimizi kimler yok ediyor?
Ankara,07.04.2014
Vet Hek. Nurettin Öztürk
******************************************

EŞKIYA
1979 yılının Nisan ayında
Memuriyetimin ilk ayı
1ğdır’ın Tuzluca İlçe’sinde
Üçkaya köyüne salgın hastalık ihbarı üzerine
Şoför Yunus Ayrım ‘la birlikte
Sabah erken saatte yola çıktık
Köyle ilçe arası bir dağ yamacında
Toprak yolun tam ortasını işgal etmiş
Biri 1.90 boyunda uzun boylu bir gözü kör
Diğeri 1.65 boyunda kısa boylu iki eşkıya
Ellerinde uzun namlulu silahları
Göğüslerinde mermileriyle
Ellerinde yedek depoları
Yaklaşmıştık 500 m. Kadar
Yunus’a söyledim çaktırmadan dönelim geri
Müdürüm vururlar eşkıya onlar
Kısa boylusu delikli yüz paranın
Deliğinden geçiriyor mermiyi havada
Kaçamayız müdürüm dedi şoför
Yaklaştık eşkıyalara jeepten indim
Maaşımdan kalan alın sizin olsun
Koy cebine paranı dedi eşkıya
Sigara ikram ettim koy cebine dedi eşkıya
Baytar Bey dedi ;
Eşkıya başı kısa boylu olan
Biz yol kesen eşkıyalardan değiliz
Biz eşkıya zaten değiliz
Namus davasından çıkmışız dağa
Neden teslim olmuyorsunuz?.. Dedim.
Derdimizi hangi adalete anlatalım?..Dedi.
Tüm ülke kaos içinde Baytar Bey ,
Sen okumuş adamsın ,
Adalet olsaydı ülkede kaos olmazdı!..
Bizden korkmayın gidin görevinize dedi..
Üçkaya köyüne varınca köylü şaşırdı
Salgın hastalık yok hayvanlarımızda dediler..
Meğer köyden şehre gitmek isteyen
Saf bir adamın hastalığıymış
Göreve yeni başlayan Veteriner Hekimi işletmek
İsmini anımsayamadım saf adama yanıldınız dedim
Bu araç şahsıma ait değil seni götüremem ilçeye
Saf adama böyle bir şey bir daha yapma dedim
Bu da bir çeşit eşkıya
Acemiliğimizden düştük tongaya.
ANKARA,13.03.2014
Vet. Hek.Nurettin Öztürk