
AYDIN OLMA SORUMLULUĞUNU DUYUMSATAN
VETERİNER HEKİM’LİK MESLEĞİNDE ÇALIŞMA KOŞULLARI
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Veteriner Hekim’lik mesleğinde çalışma koşulları çok zor olduğu kadar da çok zevklidir…
Klinisyen Veteriner Hekim ve koruyucu Veteriner Hekim iseniz sahada çalışıyorsanız daha zor, hayvanlardan gelebilecek saldırı ve hayvan hastalıklarıyla bulaşma riski olan bir meslek olduğundan özveri ister ...
Çoğu zaman randevusu ve mesaisi pek belli olmayan devamlı nöbette hazır bir vaziyette hizmet verme aşkı ile beklenilen bir meslek …
Veteriner Hekimlik mesleği ; üst düzeyde akademik yetenek, inceleme , araştırma , iyi gözlem yapabilme, fen bilimleri, biyoloji ve kimyaya ilgi , çabuk ve doğru karar verebilme, sabır, dikkat, düzen, sorumluluk, devamlı mesleki bilgilerini yenileyebilmek , hayvan sevgisi ve hümanist kişiliği ile insanlarla iyi iletişim kurabilme gibi yeti isteyen bir meslek olması : hem çevre, gıda ve hayvan sağlığı için ‘hayvan hastalıkları ‘’ hem de insan sağlığı için ‘’ zoonoz hastalıklarına (insan ve hayvanların birbirlerine bulaştırdıkları hastalıklar) ‘’ karşı mücadele verdiği sağlık hizmetleri yanında insana yaşamın gerçekliğinin her türlüsünü gözlemlettiren bir meslek olmasıyla da doğa , çevre ve yaşam alanında duygusallık ve duyarlılık kazandıran bir sanattır Veteriner Hekimlik mesleği…
Sabahın köründe gün ağarmadan yollara salınır , bazen ay ışığında bazen zifiri karanlıklarda yol alınır…Köyler bazen çok yakın bazen yolun bitip tükenmeyen saniyenin zaman diliminde bile çok uzak… yalnız başına arabanda gittiğinde zifiri karanlıkta yolun sağından solundan tavşanların , tilkilerin ,kurtların , çeşitli hayvanların ürkerek kaçışları ,yol ortasında tıslayarak önüne çıkan yılanlar, arap tavşanları , tarla fareleri , kimi zaman uzaktan zifiri karanlığın derinlerinden kulağınıza gelen baykuş sesleri, kurtların, çakalların ulumaları, köpeklerin havlamaları , kimi zaman karanlığın doğanın çeşitli mahluklarınca kuşatılmışlığın sessizliği içinde korkunun sardığı güvensizliğin verdiği yalnızlaşmanın yanında bir de aniden yolun üzerinde dur diyen eşkıya’ların , bazen askerlerin bazen de teröristlerin dağ yamacında sıralı yürüyüşleri tüm duygularını allak bullak ediyor insanın…
Zamanın da varabilirseniz köye doğum yapamayan hayvanın rahminden yavrusunu alıp annesi ile buluşturmanız , anne ile yqvrusu arasındaki mutlu ilişkileri görmeniz tüm o zorlu yolun korkularını bir anda unutturuveriyor… Hasta hayvanına verdiğin şifa ile sahibinin ve tüm ailesinin, çocuklarının sevinci o anda tüm karmaşık duygularınızı , bir anda başarmanın mutluluğunda ağırlaşan yorgun bedeninizdeki ağırlık uçuruverir kuş kadar hafif oluveriyorsunuz büyük bir hazla…
Bir anlık hazzın sonunda gördüğün köylünün yoksulluk hali kedere ve üzüntüye boğuyor insanı…ve yıkıyor insanın hayal dünyalarını…Zengin olanla yoksulun arasında gördüğün uçurum sorgulatıyor size , insanlığı bu hale getiren bozuk düzeni.. sanki suçlusu sizsiniz gibi suçlu hissediyorsunuz kendinizi… Aydın olma sorumluluğunu duyumsatıyor size bu yaşam körlüğü kahroluyorsunuz ve kahrediyorsunuz vurdum duymaz aymazlığa… aymazlıklara…Ve bu yaşamın duyumsatmalarıdır ki, yüzlerce Veteriner Hekim’in şairliği ve edebiyat alanındaki yaratıcılıkları mesleklerinin önüne geçmiştir…
8-10 nüfuslu ailenin tek geçim kaynağı olan yedi büyük baş gebe hayvanının açlıktan karakışta öldüğünü gördünüz mü?...Ben böyle aileler gördüm Kars-Kağızman’ın Kuru yayla köyünde…Bir tanesini bile yem almak için satamayıp kahrolan yoksul aileler…
Siz yavrusuna kalem –silgi alamayan köylü baba gördünüz mü?...Kahrından hüngür hüngür ağlayan ….Ben gördüm ve yardımımı kabul etmeyen onurlu babayı da …
Ve…
Sağlıksız derme çatma bir göz evleri , ahırları ve evleri aynı mekanda üç-beş nüfus ve 3-5 hayvanı ile köyde yaşayan çocuğunun sütünü , yumurtasını yağını , ekmeğini şehirdeki bakkaldan , marketten borçlanarak almak zorunda kalan ve yaşamın dayanılmaz ağırlığı altında ezilen milyonlarca sefalet içindeki köylü insanları… yerinden yurdundan göçe zorlayan kahrolası bozuk düzenin bu gerçeklikleri varken ;
çılgın kanal projeleri , sağlıksız beton yığınlarından büyük şehirlere ek 500 bin nüfuslu kent projeleri çözüm değil ?…
Serbest çalışmak zorunda kalan muayenehane borçları yüzünden intihar eden Veteriner Hekim ve işletmesini kaybedip intihar eden hayvan üreticileri oldu bu ülkede... Ülkeyi bu duruma getiren bir azınlık işbirlikçi komprador burjuvanın , canlı hayvan ve hayvansal ürünlerindeki ithalat politikası ile rekabet gücüne dayanamayan milli hayvancılık sektörünün çöküşüdür. Bu çöküşten etkilenen milyonlarca hayvan üreticisi ile bu sektörden ekmek kazanan mesleğini serbest icra eden veteriner Hekim’ler ve bu alanda binlerce çalışanlar olmuştur…
Ülkemizde 19’un üzerinde Veteriner Fakültesi var…Bu fakülteler her yıl 1500’ün üzerinde Veteriner Hekim mezun veriyor… Çok azı memur Veteriner Hekim olurken, bir kısmı çok zor şartlarda serbest Veteriner Hekim olarak mesleklerini icra ediyor ve çoğu mezunlar da işsiz veya meslekleri dışında yarınlarının güvencesi olmayan vasıfsız işlerde yaşam mücadelesi vermektedirler…
Veteriner Hekim’lik mesleği eğitimi devlete çok pahalıya mal oluyor ve eğitimi de zor , eğitim süresi 5-6 yıl. (bazı fakültelerde hazırlık sınıfı olduğu için eğitim süresi değişiyor. )
Ülkemiz de meslek eğitimi ile ilgili Veteriner Hekimlerin sorunları : Uzman Veteriner Hekim yetiştirilmesinde ve diğer yüksek eğitim kurumlarında da görülen çağdaş bireyin yetiştirilmesine yönelik politik duyarsızlık kadar olmasıdır .
Veteriner Hekim’lerin en büyük sorunları istihdamında yaşanan sorunlardır… Bu sorun da ülkemizin temel ekonomik kaynağı olan Tarım ve Hayvancılık sektörlerinde ve hayvansal gıda sağlığında uygulanan neo-liberal ekonomik politikalardan kaynaklanmaktadır… Bu politikalara devam edildikçe Tarım ve Hayvancılık sektörlerinde de çöküş devam edecek… ülke tamamen hayvansal gıda ve ürünlerinde dışarıya bağımlı hale gelerek ve bu ekonomik yapıda yaşanan üretimden kopuşta artarak devam ederek doğuracağı sosyal adaletsizlik kırsaldan göçü zorlayarak çığ gibi büyüyen işsizler kervanında devlete eğitimi pahalıya mal olan Veteriner Hekimlerin de diplomalı işsizler ordusunda sayıları gittikçe artarak devam edecektir ...
Kaderini Gezen Adam
Beni böyle arkasında sürükliyen
Kendi kaderim değil ki
Benim asıl kaderim
Kuytu bir göl kıyısında şimdi belki
Dalakalmış tatlısu balıklarına
Beni unutmuş.
Ama bir gün
Benim asıl kaderim
Hiç yoktan bir sızı duyacak içinde
Aklına ben geleceğim o zaman
Bir deli fırtına gibi yamaçlardan
Esip de yalım yalım
Nerdesin, diye seslenecek, nerdesin
Varlığından habersiz yaşadığım
Kaderini gezen adam?
İşte o gün
Omuzları sıcak
Omuzları çıplak dört köylümün
Omuzlarında görünce beni
Ağlayacak.
Vet.Hek. Mehmet Turan YARAR
( Bilmediklerim Adlı şiir kitabından)
Veteriner Hekim Nurettin ÖZTÜRK
Ankara.21.06.2011